DEVAM:
1. Kader Hakkında Konuşmanın Yasaklanması
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ عَمِّهِ
أبِي
سُهَيْلِ
بْنِ
مَالِكٍ،
أَنَّهُ
قَالَ :
كُنْتُ
أَسِيرُ مَعَ
عُمَرَ بْنِ
عَبْدِ
الْعَزِيزِ
فَقَالَ : مَا
رَأْيُكَ فِي هَؤُلاَءِ
الْقَدَرِيَّةِ
؟ فَقُلْتُ :
رَأْيِى أَنْ
تَسْتَتِيبَهُمْ،
فَإِنْ تَابُوا،
وَإِلاَّ
عَرَضْتَهُمْ
عَلَى
السَّيْفِ.
فَقَالَ
عُمَرُ بْنُ
عَبْدِ
الْعَزِيزِ :
وَذَلِكَ رَأْيِى.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَذَلِكَ
رَأْيِى(
Malik'in amcası
İbn Malik oğlu Ebi Süheyl'den: Ömer b. Abdulaziz ile gidiyordum. Bana
«— Şu kaderiyye
grubu hakkındaki görüşün nedir?» deyince:
«— Görüşüm,
onları tevbeye davet etmendir. Tevbe ederlerse (ne ala) etmezlerse onları
kılıçtan geçirirsin» dedim. Ömer b. Abdulaziz:
«— Benim görüşüm
de budur» dedi.
İmam Malik der
ki: Benim görüşüm de böyledir.
Mahir: Kaderiye
kaderi yok sayardı.