DEVAM:
27. Malların Taksim Edilmesi
قَالَ
يَحْيَى :
سَمِعْتُ
مَالِكاً
يَقُولُ فِيمَنْ
هَلَكَ
وَتَرَكَ
أَمْوَالاً
بِالْعَالِيَةِ
وَالسَّافِلَةِ،
إِنَّ الْبَعْلَ
لاَ يُقْسَمُ
مَعَ
النَّضْحِ إِلاَّ
أَنْ يَرْضَى
أَهْلُهُ
بِذَلِكَ،
وَإِنَّ
الْبَعْلَ
يُقْسَمُ
مَعَ
الْعَيْنِ إِذَا
كَانَ
يُشْبِهُهَا،
وَأَنَّ
الأَمْوَالَ
إِذَا
كَانَتْ
بِأَرْضٍ
وَاحِدَةٍ، الَّذِي
بَيْنَهُمَا
مُتَقَارِبٌ،
أَنَّهُ
يُقَامُ
كُلُّ مَالٍ
مِنْهَا،
ثُمَّ
يُقْسَمُ
بَيْنَهُمْ
وَالْمَسَاكِنُ
وَالدُّورُ
بِهَذِهِ
الْمَنْزِلَةِ(
İmam Malik, ölen
ve Medine'nin aliye (yukarı) ve safîle (aşağı) denilen cihetlerinde arazi bırakan
bir kişi hakkında der ki: Hissedarların rızası olmadan sulamaya ihtiyaç
göstermeyen arazi, taşıma su ile sulanan arazi ile birlikte taksim edilmez.
Sulamaya ihtiyaç göstermeyen arazi, sulu arazi ile aralarında benzerlik varsa
taksim edilebilir. İki arazi arasında aynı bölgede olmaları itibariyle yakınlık
varsa buradaki araziler birbirine eklendikten sonra vereseler arasında taksim
edilir. Evler ve bahçeli evler de aynı şekilde taksim edilir.