M U V A T T A

 Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-HUDUD

<< 1508 >>

1 - باب مَا جَاءَ فِي الرَّجْمِ

1. Recm İle İlgili Hükümler

 

حَدَّثَنَا مَالِكٌ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّهُ قَالَ : جَاءَتِ الْيَهُودُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ r، فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنْهُمْ وَامْرَأَةً زَنَيَا، فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ r : « مَا تَجِدُونَ فِي التَّوْرَاةِ فِي شَأْنِ الرَّجْمِ ؟». فَقَالُوا : نَفْضَحُهُمْ وَيُجْلَدُونَ. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ : كَذَبْتُمْ، إِنَّ فِيهَا الرَّجْمَ. فَأَتَوْا بِالتَّوْرَاةِ فَنَشَرُوهَا، فَوَضَعَ أَحَدُهُمْ يَدَهُ عَلَى آيَةِ الرَّجْمِ، ثُمَّ قَرَأَ مَا قَبْلَهَا وَمَا بَعْدَهَا، فَقَالَ لَهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ : ارْفَعْ يَدَكَ، فَرَفَعَ يَدَهُ، فَإِذَا فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ، فَقَالُوا : صَدَقَ يَا مُحَمَّدُ، فِيهَا آيَةُ الرَّجْمِ. فَأَمَرَ بِهِمَا رَسُولُ اللَّهِ r فَرُجِمَا(

فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ : فَرَأَيْتُ الرَّجُلَ يَحْنِي عَلَى الْمَرْأَةِ يَقِيهَا الْحِجَارَةَ.

قَالَ مَالِكٌ : مَعْنَى يَحْنِي يُكِبُّ عَلَيْهَا، حَتَّى تَقَعَ الْحِجَارَةُ عَلَيْهِ.

 

Abdullah b. Ömer r.a.'den:

 

«Yahudiler Resuluîlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek kendilerinden bir erkekle bir kadının zina ettiğini haber verdiler. Bunun üzerine Resuluîlah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendilerine:

 

«Tevratta recm karşılığında, ceza olarak ne var?» diye so­runca: «Zina edenlere meydan dayağı atılarak onları rezil ederiz» dediler. Bunu işiten Abdullah b. Selam «Yalan söylüyorsunuz, Tevrat'ta recm cezası vardır» dedi. Hemen Tevratı getirip açtılar. Biri elini recm. ayeti üzerine koyarak, önünü ve sonunu okumağa başlayınca, Abdullah b. Selam ona: «Elini kaldır» dedi. Elini kaldı­rınca, recm ayeti gözüktü, Bunun üzerine Yahudiler: «Doğru ya Muhammed, Tevratta recm ayeti vardır» dediklerinde, Resuluî­lah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zina edenlerin recm edilmelerini emretti, recmolundular.

 

İbn Ömer (r.a.) der ki: Recm edilen adamı gördüm, atılan taş lardan korumak için kadının üzerine eğiliyordu.»

 

Diğer tahric: Buhari, Hudud; Müslim, Hudud; Şafiî, Risale, no:692