DEVAM:
25. Boşanma Îddetî İle İlgili Konular
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنِ ابْنِ شِهَابٍ،
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيَّبِ،
أَنَّهُ
قَالَ :
عِدَّةُ
الْمُسْتَحَاضَةِ
سَنَةٌ.
Said b. Müseyyeb
der ki: «Hastalığından dolayı devamlı kan gelen kadının iddeti, bir senedir.»
قَالَ
مَالِكٌ :
الأَمْرُ
عِنْدَنَا
فِي الْمُطَلَّقَةِ،
الَّتِى
تَرْفَعُهَا
حَيْضَتُهَا
حِينَ
يُطَلِّقُهَا
زَوْجُهَا :
أَنَّهَا
تَنْتَظِرُ
تِسْعَةَ
أَشْهُرٍ،
فَإِنْ لَمْ
تَحِضْ
فِيهِنَّ،
اعْتَدَّتْ
ثَلاَثَةَ
أَشْهُرٍ,
فَإِنْ
حَاضَتْ
قَبْلَ أَنْ
تَسْتَكْمِلَ
الأَشْهُرَ
الثَّلاَثَةَ,
اسْتَقْبَلَتِ
الْحَيْضَ،
فَإِنْ مَرَّتْ
بِهَا
تِسْعَةُ
أَشْهُرٍ
قَبْلَ أَنْ
تَحِيضَ،
اعْتَدَّتْ
ثَلاَثَةَ
أَشْهُرٍ، فَإِنْ
حَاضَتِ الثَّانِيَةَ
قَبْلَ أَنْ
تَسْتَكْمِلَ
الأَشْهُرَ
الثَّلاَثَةَ،
اسْتَقْبَلَتِ
الْحَيْضَ،
فَإِنْ
مَرَّتْ
بِهَا
تِسْعَةُ أَشْهُرٍ،
قَبْلَ أَنْ
تَحِيضَ،
اعْتَدَّتْ ثَلاَثَةَ
أَشْهُرٍ،
فَإِنْ
حَاضَتِ الثَّالِثَةَ،
كَانَتْ قَدِ
اسْتَكْمَلَتْ
عِدَّةَ
الْحَيْضِ،
فَإِنْ لَمْ
تَحِضِ
اسْتَقْبَلَتْ
ثَلاَثَةَ أَشْهُرٍ،
ثُمَّ
حَلَّتْ،
وَلِزَوْجِهَا
عَلَيْهَا
فِي ذَلِكَ
الرَّجْعَةُ
قَبْلَ أَنْ
تَحِلَّ،
إِلاَّ أَنْ
يَكُونَ قَدْ
بَتَّ
طَلاَقَهَا.
İmam Malik der
ki: Kocası boşadığı zaman hayızdan kesilmiş bir kadın, dokuz ay iddet bekler,
bu dokuz ay içerisinde aybaşı olmazsa üç ay daha iddet bekler. Bu üç ayı
tamamlamadan aybaşı olursa, hayızı esas alarak yeni baştan iddet beklemeye
başlar. (Birinci hayızını gördükten sonra) tekrar hayız görmeden Önce ikinci
dokuz ay daha geçer, sonra üç ay iddet beklerken daha tamamlamadan ikinci defa
hayız görürse, yeniden hayız esasına göre iddet beklemeye başlar. (İkinci
aybaşısı tamamlandıktan sonra) üçüncü hayzı görmeden üçüncü dokuz ay geçince,
üç ay daha iddet beklerken üçüncü defa aybaşı olursa, hayız itibariyle iddeti
tamamlanmış olur. Eğer adet görmezse bir üç ay daha bekler, sonra evlenmesi
helal olur. Talak-ı hainin dışında (yukardaki esaslara göre) iddeti bitmeden önce
kocanın karısına dönme hakkı vardır.
قَالَ
مَالِكٌ :
السُّنَّةُ
عِنْدَنَا :
أَنَّ
الرَّجُلَ
إِذَا
طَلَّقَ امْرَأَتَهُ،
وَلَهُ
عَلَيْهَا
رَجْعَةٌ،
فَاعْتَدَّتْ
بَعْضَ
عِدَّتِهَا،
ثُمَّ ارْتَجَعَهَا،
ثُمَّ
فَارَقَهَا
قَبْلَ أَنْ يَمَسَّهَا
: أَنَّهَا
لاَ تَبْنِي
عَلَى مَا مَضَى
مِنْ
عِدَّتِهَا،
وَأَنَّهَا
تَسْتَأْنِفُ
مِنْ يَوْمَ
طَلَّقَهَا
عِدَّةً مُسْتَقْبَلَةً،
وَقَدْ
ظَلَمَ
زَوْجُهَا
نَفْسَهُ
وَأَخْطَأَ،
إِنْ كَانَ
ارْتَجَعَهَا
وَلاَ حَاجَةَ
لَهُ بِهَا.
İnıam Malik der
ki: Bizde sünnet şöyledir: Bir kimse karısını ric'î talak ile boşamış ve yalnız
bir defa dönme hakkı kalmıştır. Karısı iddet beklerken ona dönmüş, birleşmeden
tekrar onu boşa-mıştır. Bu halde kadın bekleyeceği iddeti bir önceki beklediği
idde-te eklemez, son boşanmadan itibaren yeniden iddet beklemeye başlar. Adam
kendine haksızlık yapmış ve hataya düşmüş olur. istese de karısına dönemez.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَالأَمْرُ
عِنْدَنَا :
أَنَّ
الْمَرْأَةَ
إِذَا
أَسْلَمَتْ
وَزَوْجُهَا
كَافِرٌ،
ثُمَّ
أَسْلَمَ،
فَهُوَ أَحَقُّ
بِهَا مَا
دَامَتْ فِي
عِدَّتِهَا،
فَإِنِ
انْقَضَتْ
عِدَّتُهَا،
فَلاَ
سَبِيلَ لَهُ
عَلَيْهَا,
وَإِنْ
تَزَوَّجَهَا
بَعْدَ
انْقِضَاءِ
عِدَّتِهَا،
لَمْ يُعَدَّ
ذَلِكَ
طَلاَقاً،
وَإِنَّمَا
فَسَخَهَا
مِنْهُ
الإِسْلاَمُ
بِغَيْرِ
طَلاَقٍ.
İmam Malik der
ki: Karısı müslüman olmuş, kafir bir koca, sonradan müslüman olursa iddet
beklemekteyken karısına dönebilir, îddeti bitince artık ona dönemez, tddeti
bittikten sonra onunla (îslam ölçülerine göre) evlenmek isterse (evlenebilir,
önceki) evliliği, îslam hükümsüz kıldığı için talak sayılmaz.