24 - باب مَا
جَاءَ فِي
عِدَّةِ
الأَمَةِ
مِنْ طَلاَقِ
زَوْجِهَا
24.
Kocası Tarafından Boşanan Cariyenin İddeti
قَالَ
مَالِكٌ :
الأَمْرُ
عِنْدَنَا
فِي طَلاَقِ
الْعَبْدِ
الأَمَةَ،
إِذَا
طَلَّقَهَا
وَهِيَ
أَمَةٌ،
ثُمَّ
عَتَقَتْ
بَعْدُ، فَعِدَّتُهَا
عِدَّةُ
الأَمَةِ،
لاَ يُغَيِّرُ
عِدَّتَهَا
عِتْقُهَا،
كَانَتْ لَهُ
عَلَيْهَا
رَجْعَةٌ
أَوْ لَمْ
تَكُنْ لَهُ عَلَيْهَا
رَجْعَةٌ،
لاَ
تَنْتَقِلُ
عِدَّتُهَا(
İmam Malik der ki:
Bir köle, cariye olan karısını boşar, sonra cariye azat olursa, azad olması
iddetini değiştirmez; iddeti, cariyenin iddeti kadardır. İster kocasının ona
dönme hakkı olsun, isterse olmasın, iddeti hür kadınınki gibi olmaz.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَمِثْلُ ذَلِكَ
الْحَدُّ
يَقَعُ عَلَى
الْعَبْدِ،
ثُمَّ
يَعْتِقُ
بَعْدَ أَنْ
يَقَعَ
عَلَيْهِ الْحَدُّ،
فَإِنَّمَا
حَدُّهُ
حَدُّ عَبْدٍ.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَالْحُرُّ
يُطَلِّقُ
الأَمَةَ
ثَلاَثاً،
وَتَعْتَدُّ
بِحَيْضَتَيْنِ،
وَالْعَبْدُ
يُطَلِّقُ
الْحُرَّةَ
تَطْلِيقَتَيْنِ،
وَتَعْتَدُّ
ثَلاَثَةَ
قُرُوءٍ.
İmam Malik der
ki: Köleyken işlediği bir suçtan dolayı ceza çekmesi gereken kölenin azad
edildikten sonraki cezası da böyledir. Çekeceği ceza, köle cezasıdır. Hür
kocanın üç talak ile boşadı-ğı cariye iki, kölenin iki tala/ı ile boşadığı hür
kadın da üç hayız id-det bekler.
قَالَ
مَالِكٌ فِي
الرَّجُلِ
تَكُونُ تَحْتَهُ
الأَمَةُ،
ثُمَّ
يَبْتَاعُهَا
فَيَعْتِقُهَا
: إِنَّهَا
تَعْتَدُّ
عِدَّةَ الأَمَةِ
حَيْضَتَيْنِ،
مَا لَمْ
يُصِبْهَا، فَإِنْ
أَصَابَهَا
بَعْدَ
مِلْكِهِ
إِيَّاهَا،
قَبْلَ
عِتَاقِهَا،
لَمْ يَكُنْ
عَلَيْهَا
إِلاَّ
الاِسْتِبْرَاءُ
بِحَيْضَةٍ(
İmam Malik der
ki: Cariye ile evli bir kimse, sonra onu satın alır ve azad ederse
birleşmedikçe bu cariye iki hayız iddet bekler. Satın aldıktan sonra azad
etmeden önce birleştiği cariyeye bir hayız istibra (bekleme) gerekir.