M U V A T T A

 Bablar Konular Numaralar

KİTABU’T-TALAK

<< 1170 >>

11 - باب مَا جَاءَ فِي الْخُلْعِ

11. Hul’ (Kadının Bedelli Boşaması)

 

حَدَّثَنِي يَحْيَى، عَنْ مَالِكٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، أَنَّهَا أَخْبَرَتْهُ، عَنْ حَبِيبَةَ بِنْتِ سَهْلٍ الأَنْصَاري : أَنَّهَا كَانَتْ تَحْتَ ثَابِتِ بْنِ قَيْسِ بْنِ شَمَّاسٍ، وَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ r خَرَجَ إِلَى الصُّبْحِ، فَوَجَدَ حَبِيبَةَ بِنْتَ سَهْلٍ عِنْدَ بَابِهِ فِي الْغَلَسِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ r : « مَنْ هَذِهِ ؟». فَقَالَتْ : أَنَا حَبِيبَةُ بِنْتُ سَهْلٍ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ : « مَا شَأْنُكِ ؟». قَالَتْ : لاَ أَنَا وَلاَ ثَابِتُ بْنُ قَيْسٍ، لِزَوْجِهَا، فَلَمَّا جَاءَ زَوْجُهَا ثَابِتُ بْنُ قَيْسٍ، قَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ r : « هَذِهِ حَبِيبَةُ بِنْتُ سَهْلٍ، قَدْ ذَكَرَتْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَذْكُرَ ». فَقَالَتْ حَبِيبَةُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ كُلُّ مَا أَعْطَانِي عِنْدِي. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ r لِثَابِتِ بْنِ قَيْسٍ : « خُذْ مِنْهَا ». فَأَخَذَ مِنْهَا وَجَلَسَتْ فِي أَهْلِهَا(

 

Yahya b. Saîd rivayet etti: Bana, Abdurrahman'ın kızı Amre, Ensar'dan Sehl'in kızı Habibe'den nakletti: Habibe, Kays b. Şemmas'ın oğlu Sabit'in nikahlısı idi. Allah'ın Resulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem sabah namazını kılmaya çıkınca, Sehl'in kızı Habibe'yi sabahın alaca karanlığında kapısının önünde beklerken buldu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona:

 

«—Kimsin?» deyince, o da cevaben:

 

«— Ben, Sehl'in kızı Habibe'yim Ya Resulallah!» dedi. Resu­lullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

 

«—Neyin var?» dedi. Habibe kocası hakkında:

 

«— Kocam Sabit b. Kays ile evli kalmamız imkansız» dedi.

 

Kocası Sabit b. Kays gelince Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona;

 

«—Bak (zevcen) Habibe neler söylüyor» dedi. Habibe:

 

«— Mehir olarak verdiklerinin hepsi yanımda (dilerse geri ve­ririm)» dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Sabit'e:

 

«—Ona verdiklerini al» buyurdu. Sabit onları geri aldı. Ha­bibe kocasından ayrılarak ailesinin yanında kaldı.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, Talak; Nesai, Talak; îbn Mace, Talak