DEVAM:
1. Korku Namazı
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ نَافِعٍ
: أَنَّ عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
عُمَرَ كَانَ
إِذَا سُئِلَ
عَنْ صَلاَةِ
الْخَوْفِ
قَال :َ
يَتَقَدَّمُ
الإِمَامُ
وَطَائِفَةٌ
مِنَ
النَّاسِ، فَيُصَلِّي
بِهِمُ
الإِمَامُ
رَكْعَةً، وَتَكُونُ
طَائِفَةٌ
مِنْهُمْ
بَيْنَهُ وَبَيْنَ
الْعَدُوِّ
لَمْ
يُصَلُّوا،
فَإِذَا
صَلَّى الَّذِينَ
مَعَهُ
رَكْعَةً،
اسْتَأْخَرُوا
مَكَانَ
الَّذِينَ
لَمْ
يُصَلُّوا
وَلاَ يُسَلِّمُونَ،
وَيَتَقَدَّمُ
الَّذِينَ لَمْ
يُصَلُّوا،
فَيُصَلُّونَ
مَعَهُ رَكْعَةً،
ثُمَّ
يَنْصَرِفُ
الإِمَامُ،
وَقَدْ صَلَّى
رَكْعَتَيْنِ،
فَتَقُومُ
كُلُّ
وَاحِدَةٍ
مِنَ
الطَّائِفَتَيْنِ
فَيُصَلُّونَ
لأَنْفُسِهِمْ
رَكْعَةً
رَكْعَةً،
بَعْدَ أَنْ
يَنْصَرِفَ الإِمَامُ،
فَيَكُونُ
كُلُّ
وَاحِدَةٍ مِنَ
الطَّائِفَتَيْنِ
قَدْ
صَلَّوْا
رَكْعَتَيْنِ،
فَإِنْ كَانَ
خَوْفاً هُوَ
أَشَدَّ مِنْ
ذَلِكَ، صَلَّوْا
رِجَالاً
قِيَاماً
عَلَى
أَقْدَامِهِمْ،
أَوْ
رُكْبَاناً
مُسْتَقْبِلِي
الْقِبْلَةِ،
أَوْ غَيْرَ
مُسْتَقْبِلِيهَا(
قَالَ
مَالِكٌ :
قَالَ
نَافِعٌ: لاَ
أَرَى عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
عُمَرَ
حَدَّثَهُ
إِلاَّ عَنْ
رَسُولِ
اللَّهِ r.
Nafi’ anlatıyor:
Abdullah b. Ömer'e korku namazının nasıl kılındığı sorulduğunda şöyle anlattı:
îmam öne geçerek ikiye ayrılan gruptan birine bir rekat kıldırır. Diğer grup
düşman karşısında bekler. Birinci grup bir rekat kıldıktan sonra selam vermeden
düşman karşısında bekleyenlerle yer değişirler. îkinci grup da imamla beraber
bir rekat kıldıktan sonra, imam iki rekatlı namazı bitirir. Bu defa her iki
grup da ayrı ayrı gelerek birer rekat daha kılarlar.
Böylece imamdan
sonra kıldıkları bu rekatla ikişer rekat kılmış olurlar. Şayet düşman tehlikesi
çok büyükse ayakta, binek üzerinde kıbleye dönerek veya dönmeden kılarlar. îmam
Malik, Nafi'nin bu rivayetle ilgili olarak şöyle dediğini nakletmiştir:
«Abdullah b.
Ömer'in naklettiği korku namazının bu şeklini Hz. Peygamber'den gördüğünden
eminim,»
Diğer tahric:
Buharî, Tefsir