DEVAM:
1. Sopa Ve Taşla Vurulan Av'ın Yenmesi
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
أَنَّهُ سَمِعَ
أَهْلَ
الْعِلْمِ
يَقُولُونَ :
إِذَا أَصَابَ
الرَّجُلُ
الصَّيْدَ،
فَأَعَانَهُ
عَلَيْهِ
غَيْرُهُ،
مِنْ مَاءٍ
أَوْ كَلْبٍ غَيْرِ
مُعَلَّمٍ
لَمْ
يُؤْكَلْ
ذَلِكَ الصَّيْدُ،
إِلاَّ أَنْ
يَكُونَ
سَهْمُ الرَّامِي
قَدْ
قَتَلَهُ،
أَوْ بَلَغَ
مَقَاتِلَ
الصَّيْدِ،
حَتَّى لاَ
يَشُكَّ
أَحَدٌ فِي
أَنَّهُ هُوَ
قَتَلَهُ،
وَأَنَّهُ
لاَ يَكُونُ
لِلصَّيْدِ
حَيَاةٌ
بَعْدَهُ.
İmam Malik,
alimlerden bazılarının şöyle dediğini naklediyor:
Bir adam bir av
vursa, kendisine de bu esnada bir başkası, su cinsinden bir şey veya
eğitilmemiş köpek yardım etse, bu av yenmez. Ancak bir şartla yenir, hayvan oku
atan adamın vurup öldürmesi veya okun avın öldürüldüğü yere ulaşması ve hayvanı
o okun öldürdüğüne ondan sonra hayvanın yaşamadığına dair kimsenin şüphesi
olmaması lazımdır. Onun avın başına gelişiyle hayvan için artık yaşamak söz
konusu olmamalıdır.
قَالَ
وَسَمِعْتُ
مَالِكاً
يَقُولُ : لاَ
بَأْسَ
بِأَكْلِ
الصَّيْدِ،
وَإِنْ غَابَ
عَنْكَ مَصْرَعُهُ،
إِذَا
وَجَدْتَ
بِهِ أَثَراً
مِنْ كَلْبِكَ،
أَوْ كَانَ
بِهِ
سَهْمُكَ،
مَا لَمْ
يَبِتْ،
فَإِذَا
بَاتَ
فَإِنَّهُ
يُكْرَهُ
أَكْلُهُ.
îmam Malik'ten:
Senin vuruşunla
yıkıldıktan sonra gözden kaybettiğini, biraz sonra onda köpeğinden bir iz ve
okundan bir yara ile bulursan ve aradan da bir gece geçmemişse, bu hayvanın
etini yemende bir mahzur yoktur. Eğer onu yere yıkıp gözden kaybettikten sonra
yakalayamadan aradan gece geçmişse yenmez.