DEVAM:
5- KURBANDA ORTAKLIK VE DEVE SlĞIR ORTAK SAYıSI
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ عُمَارَةَ
بْنِ
صَيَّادٍ، أَنَّ
عَطَاءَ بْنَ
يَسَارٍ
أَخْبَرَهُ،
أَنَّ أَبَا
أَيُّوبَ
الأَنْصَارِيَّ
أَخْبَرَهُ
قَالَ :
كُنَّا
نُضَحِّي
بِالشَّاةِ الْوَاحِدَةِ،
يَذْبَحُهَا
الرَّجُلُ عَنْهُ
وَعَنْ
أَهْلِ
بَيْتِهِ،
ثُمَّ تَبَاهَى
النَّاسُ
بَعْدُ،
فَصَارَتْ
مُبَاهَاةً(
Ebu Eyyub el
Ensari (r.a) şöyle haber vermiştir:
"Biz kurban
olarak tek koyun keserdik. Kişi bu koyunu hem kendisi adına hem de ailesi adına
(yani her ev için bir kurban) keserdi. Sonradan insanlar kurbanı birbirlerine
karşı övünme vesilesi haline getirdiler ve bu övünme işi öylece devam etti
gitti."
(Sadece İmam-ı
Malik'in Muvatta'ında geçmektediL)
قَالَ
مَالِكٌ :
وَأَحْسَنُ
مَا سَمِعْتُ
فِي الْبَدَنَةِ
وَالْبَقَرَةِ
وَالشَّاةِ الْوَاحِدَةِ،
أَنَّ
الرَّجُلَ
يَنْحَرُ عَنْهُ
وَعَنْ
أَهْلِ
بَيْتِهِ
الْبَدَنَةَ،
وَيَذْبَحُ
الْبَقَرَةَ
وَالشَّاةَ
الْوَاحِدَةَ،
هُوَ
يَمْلِكُهَا،
وَيَذْبَحُهَا
عَنْهُمْ
وَيَشْرَكُهُمْ
فِيهَا،
فَأَمَّا
أَنْ يَشْتَرِيَ
النَّفَرُ
الْبَدَنَةَ،
أَوِ الْبَقَرَةَ
أَوِ
الشَّاةَ،
يَشْتَرِكُونَ
فِيهَا فِي
النُّسُكِ
وَالضَّحَايَا،
فَيُخْرِجُ
كُلُّ
إِنْسَانٍ
مِنْهُمْ
حِصَّةً مِنْ ثَمَنِهَا،
وَيَكُونُ
لَهُ حِصَّةٌ
مِنْ لَحْمِهَا،
فَإِنَّ ذَلِكَ
يُكْرَهُ،
وَإِنَّمَا
سَمِعْنَا الْحَدِيثَ
أَنَّهُ لاَ
يُشْتَرَكُ
فِي النُّسُكِ،
وَإِنَّمَا
يَكُونُ عَنْ
أَهْلِ الْبَيْتِ
الْوَاحِدِ(
'" Malik der
ki: "Deve, sığır ve koyun hakkında duyduğum en güzel söz şudur: "Kişi
kendisi ve ailesi adına deveyi kurban edebilir. Sahibi olduğu sığır ve koyunu
da kendisi ve ailesi adına kesebilir ve onları ortak edebilir. Bir grup insan
bir araya gelip deve, sığır ve koyun alır da kurban etmek isterlerse
hisselerine düşen para tespit edilir; et de taksim edilirse bu mekruhtur. Çünkü
işittiğimiz hadise göre kurbanda ortaklık olmaz. Sadece bir aile fertleri
arasında ortaklık olabilir."