DEVAM:
22. Namazda Resulullah s.a.v.'e Salavat Getirmek
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ نُعَيْمِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الْمُجْمِرِ،
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
زَيْدٍ،
أَنَّهُ
أَخْبَرَهُ،
عَنْ أبِي
مَسْعُودٍ
الأَنْصَاري،
أَنَّهُ
قَالَ :
أَتَانَا
رَسُولُ
اللَّهِ r فِي
مَجْلِسِ
سَعْدِ بْنِ
عُبَادَةَ،
فَقَالَ لَهُ
بَشِيرُ بْنُ
سَعْدٍ،
أَمَرَنَا اللَّهُ
أَنْ
نُصَلِّيَ
عَلَيْكَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ،
فَكَيْفَ
نُصَلِّي
عَلَيْكَ ؟ قَالَ
: فَسَكَتَ
رَسُولُ
اللَّهِ r حَتَّى
تَمَنَّيْنَا
أَنَّهُ لَمْ
يَسْأَلْهُ،
ثُمَّ قَالَ : «
قُولُوا :
اللَّهُمَّ
صَلِّ عَلَى
مُحَمَّدٍ
وَعَلَى آلِ
مُحَمَّدٍ،
كَمَا
صَلَّيْتَ
عَلَى
إِبْرَاهِيمَ،
وَبَارِكْ
عَلَى
مُحَمَّدٍ
وَعَلَى آلِ
مُحَمَّد،
كَمَا
بَارَكْتَ
عَلَى آلِ
إِبْرَاهِيمَ،
فِي
الْعَالَمِينَ،
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ،
وَالسَّلاَمُ
كَمَا قَدْ
عَلِمْتُمْ »(
Ebu Mes'ud
el-Ensari anlatıyor: Sa'd b. Ubade'nin meclisinde bulunuyorduk. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi. Beşir b. Sa'd kendisine:
«— Ya Resuîullah!
Allah sana salavat getirmemizi emrediyor, nasıl salavat getirelim?» diye sordu.
Resuîullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem cevap vermiyerek sustu. Bunun üzerine
biz «keşke sormasaydı» diye içimizden geçirdik. Daha sonra Resuîullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
«—Allahumme salli
ala Muhammedin ve ala al-i Muhammed. Kema salleyte ala İbrahim. Ve barik ala
Muhammedin ve ala al-i Muhammed. Kema barekte ala al-i İbrahime. Fi’l-alemine.
İnneke Hamidun Mecid., deyiniz. (Salavat bu), selam da bildiğiniz gibidir.»
Diğer tahric:
Müslim, Salat
Anlamı: Allahım,
İbrahim'e rahmet ettiğin gibi Muhammed'e ve onun ailesine de rahmet et Dünyada
İbrahim'in ailesine hayır ve bereket verdiğin gibi Muhammed'in ailesine de
hayır ve bereket ver. Muhakkak ki sen övülmeye layık ve en şerefli olansın