DEVAM:
1. Hazarda Veya Seferde İki Vakti Cem' etmek
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ أبِي الزُّبَيْرِ
الْمَكِّيِّ،
عَنْ أبِي
الطُّفَيْلِ
عَامِرِ بْنِ
وَاثِلَةَ،
أَنَّ مُعَاذَ
بْنَ جَبَلٍ
أَخْبَرَهُ :
أَنَّهُمْ
خَرَجُوا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ r عَامَ
تَبُوكَ،
فَكَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ r
يَجْمَعُ
بَيْنَ الظُّهْرِ
وَالْعَصْرِ،
وَالْمَغْرِبِ
وَالْعِشَاءِ،
قَالَ :
فَأَخَّرَ
الصَّلاَةَ
يَوْماً،
ثُمَّ خَرَجَ
فَصَلَّى
الظُّهْرَ
وَالْعَصْرَ
جَمِيعاً،
ثُمَّ
دَخَلَ، ثُمَّ
خَرَجَ
فَصَلَّى
الْمَغْرِبَ
وَالْعِشَاءَ
جَمِيعاً،
ثُمَّ قَالَ : «
إِنَّكُمْ سَتَأْتُونَ
غَداً إِنْ
شَاءَ
اللَّهُ
عَيْنَ
تَبُوكَ،
وَإِنَّكُمْ
لَنْ
تَأْتُوهَا
حَتَّى
يَضْحَى النَّهَارُ،
فَمَنْ
جَاءَهَا
فَلاَ يَمَسَّ
مِنْ
مَائِهَا
شَيْئاً،
حَتَّى آتِيَ
». فَجِئْنَاهَا
وَقَدْ
سَبَقَنَا
إِلَيْهَا رَجُلاَنِ،
وَالْعَيْنُ
تَبِضُّ
بِشَىْءٍ مِنْ
مَاءٍ، فَسَأَلَهُمَا
رَسُولُ
اللَّهِ r : « هَلْ
مَسِسْتُمَا
مِنْ
مَائِهَا
شَيْئاً ؟ ».
فَقَالاَ :
نَعَمْ.
فَسَبَّهُمَا
رَسُولُ اللَّهِ
r،
وَقَالَ
لَهُمَا مَا
شَاءَ
اللَّهُ أَنْ
يَقُولَ،
ثُمَّ
غَرَفُوا
بِأَيْدِيهِمْ
مِنَ
الْعَيْنِ
قَلِيلاً
قَلِيلاً
حَتَّى اجْتَمَعَ
فِي شَيْءٍ،
ثُمَّ غَسَلَ
رَسُولُ
اللَّهِ r فِيهِ
وَجْهَهُ
وَيَدَيْهِ،
ثُمَّ أَعَادَهُ
فِيهَا،
فَجَرَتِ
الْعَيْنُ
بِمَاءٍ كَثِيرٍ،
فَاسْتَقَى
النَّاسُ،
ثُمَّ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ r : «
يُوشِكُ يَا
مُعَاذُ إِنْ
طَالَتْ بِكَ
حَيَاةٌ،
أَنْ تَرَى
هَا هُنَا
قَدْ مُلِئَ
جِنَاناً »(
Muaz b. Cebel
anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Tebük seferine çıkmıştık.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem öğle ile ikindiyi, akşamla da yatsıyı
cem ediyordu. Bir gün namazı tehir etti. Bunun üzerine öğle ile ikindiyi
beraberce kıldıktan sonra çadırına girdi. Sonra çıkıp akşamla yatsıyı kıldı,
daha sonra da şöyle buyurdu:
«— Yarın
inşaallah Tebük Pınarı başında olacaksınız. Ancak kuşluk vaktinden önce orada
olmayın. Oraya kim önce varırsa, ben gelmeden suya hiç dokunmasın!» Biz pınarın
başına vardığımızda iki kişinin bizden daha önce oraya gelmiş olduğunu gördük.
Su bulanmıştı. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem o iki
kişiye:
«— Suya
dokundunuz mu?» diye sordu. Onlar da:
«— Evet!» cevabım
verdiler. Bu cevap üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara kızdı
ve biraz söylendi. Daha sonra da orada bulunanlar pınardan avuçlarıyla azar
azar alıp bir kapta biriktirdiler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu
suyla yüzünü, ellerini yıkayıp onu tekrar pınara döktü. Bunun üzerine pınardaki
su çoğaldı. Halk su ihtiyacını tamamen giderdikten sonra Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
«— Ey Muaz! Eğer
ömrün olursa buraların yemyeşil, bağlık bahçelik olduğunu göreceksin!» buyurdu.
Diğer tahric:
Müslim, Fedâil