SAHİH-İ MÜSLİM |
FİTNELER – KIYAMET ALAMETLERİ |
11- DECCAL'İN ÇIKACAĞI
ZAMANDA RUMLARIN ÇOK SAYIDA MAKTÜL ARASINDA GELMESİ BABI
7210-3711 - Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Hucr ikisi İbn Uleyye’DEN -lafız İbn Hucr'a ait
olmak üzere- tahdis etti. Bize İsmail b. İbrahim, Eyyub’DAN tahdis etti, o
Humeyd b. Hilal'den, o Ebu Katade el-Adevi'den, o Yuseyr b. Cabir’DEN şöyle
dediğini rivayet etti: Kufe'de kızıl bir rüzgar esti. Derken: Ey Abdullah b.
Mesud! Kıyamet geldi demekten başka bir şey söylemeyen bir adam geldi. Bunun
üzerine Abdullah b. Mesud yaslanmış iken oturdu ve: Mirasın taksim edilmesi
terk edilmedikçe, ganimet sebebi ile sevinilmez hale gelinmedikçe kıyamet
kopmayacaktır dedi. Sonra eli ile şöyle yaptı -ve Şam tarafına doğru yönlendirdi-
ve dedi ki: Bir düşman müslümanlar için asker toplayacak. Müslümanlar da onlar
için asker toplayacak. Ben (Yuseyr): Rumları mı kastediyorsun dedim. Evet, işte
o savaş esnasında olduça şiddetli bir hücum olacak. Müslümanlar ancak galip
dönmek üzere ölümüne bir birlik çıkaracaklar. Bunlar gece aralarında engel
oluncaya kadar savaşacaklar. Sonra bunlar da ötekiler de galip gelmemiş olduğu
halde çekilecekler. O birlik yok olacak. Sonra müslümanlar ancak galip olarak
dönmek üzere ölümüne bir birlik daha çıkaracaklar. Bunlar da gece aralarına
engel oluncaya kadar savaşacaklar. Sonra hiçbiri galip gelmemiş olduğu halde
bunlar ve ötekiler geri çekilecekler. Sonra müslümanlar bir daha ancak galip
olarak dönmek üzere ölümüne bir birlik daha çıkaracak. Bunlar da akşam oluncaya
kadar savaşacaklar. Sonra hiçbiri galip gelmeksizin bunlar da ötekiler de geri
çekilecek ve bu birlik de yok olacak. Dördüncü gün gelince İslam ehlinden
geriye kalanlar onların karşılarına çıkacak. Allah da düşmanlar üzerine
yenilgiyi takdir buyuracak. Sonra -ya benzeri görülmeyen ya da benzeri
görülmemiş -dedi- bir şekilde öldürülecekler. Hatta kuş yanlarından geçeceği
zaman o dahi ölmüş olarak düşmeden onları geri bırakmayacak. yüz kişi olan bir
babanın evlatları sayışacaklar da aralarından yalnızca tek bir adamın geri
kalmış olduğunu görecekler. Artık hangi ganimet dolayısı ile sevinilsin yahut
hangi miras paylaştırılsın. Onlar bu halde iken ansızın öbüründen daha büyük
olan bir musibet işitecekler. Feryad eden kişi onlara gelecek, deccal'in çoluk
çocukları arasında kendilerine halef olduğunu (yerlerini aldığını) söyleyecek.
Onlar derhal ellerinde ne varsa atacaklar ve yola koyulacaklar. Öncü birlik
olarak on süvari gönderecekler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Gerçekten ben onların da isimlerini babalarının da isimlerini atlarının
dahi renklerini biliyorum. Onlar o gün yeryüzü üzerindeki atlıların en
hayırlılandır -yahut o gün yeryüzü üzerindeki atlıların
hayırlılarındandır-" buyurdu.
İbn Ebi Şeybe
rivayetinde: "(Yuseyr yerine) Useyr b. Cabir'den" dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Yuseyr
b. Amr" ye harfi ötreli sin fethalıdır. Şeyban b. Ferruh'un rivayetinde
ise ötreli hemze ile "Useyr" şeklindedir. Her ikisi de onun adına
dair meşhur iki görüştür.
"Ey Abdullah b.
Mesud demekten başka bir şey bilmeyen bir adam geldi." Yani onun hali ve
durumu bu idi. Hiccira, hiccir: söyleyen kişi ile aynı anlamdadır.
"Müslümanlar
ölümüne bir birlik çıkarırlar." Şin harfi ötreli olarak şurta, savaşmak
için ordudan öne çıkan bir kesim, bir birlik demektir.
"Feyeşteritu: Öne
çıkarırlar" fiilini iki şekilde zaptetmişlerdir. Birincisi ye, şin ve te
harfleri ile, ikincisi ise feyeşerratu yani ye sonra te sonra fethalı şin ve
şeddeli re iledir.
"Bunlar da ötekiler
de geri dönerler ... " Müslümanların geri kalanları onlara karşı
çıkar" nehede, nun ve he harfi fethalı, onlara karşı çıkar, öne ablır
demektir.
"Allah düşman
aleyhine yenilgiyi takdir eder." Buradaki "eddeyre: yenilgi" dal
ve ye harfleri ile olup bozguna uğramak, yenilmek demektir. Müslim'in bazı
ravileri ise bunu elif ile "eddaire" diye rivayet etmişlerdir. O da
aynı anlamdadır. el-Ezheri dedi ki: ed-Daire" düşman aleyhine dönen
(yenilgi) demektir. Hadise anlamında olduğu da söylenmiştir.
"Hatta kuş o dahi
ölmüş olarak düşmeden onları geri bırakmayacak."
Buradaki
"cenbatihim: onların etrafları yanlan" demektir. Kadı Iyaz kendi
diyarlarındaki bazı ravilerden bu lafız cim harfi ötreli ve sakin se ile
cüsmanihim" diye nakletmiştir ki o kişilerin (ölmüş) cüsseleri, şahısları
anlamındadır. "Onları geride bırakmayacak" ise onların bulundukları
yerden daha ileriye gitmeyecek demektir. Kadı Iyaz kendi diyarlarındaki kimi
raviden "femayelhakuhum" diye nakletmiştirki onların sonuncularına
yetişmez anlamındadır.
"Derken bundan daha
büyük bir musibetin haberini işitirler." Diyarımızdaki nüshalarda bu
şekilde "bibe'sin huve ekber: daha büyük bir musibet" diye
kaydedilmiştir. Kadı Iyaz da kendi ravilerinin muhakkiklerinden bu şekilde her
iki kelimeyi de tek noktalı be ile nakletmiş olmakla birlikte bazıları ndan
"binasin ekser: daha çok insanlarla" diye rivayet etmişlerdir.
Raviler der ki: Doğrusu birincisidir. Ebu Davud'un: "Bundan daha büyük bir
durumu işitirler" rivayeti de bunu desteklemektedir.
7211- .. ./2- Bana
Muhammed b. Ubeyd el-Guberi de tahdis etti, bize Hammad b. Zeyd, Eyyub’DAN
tahdis etti, o Humeyd b Hilal'den, o Ebu Katade'den, o Yuseyr b. Cabir'den
şöyle dediğini rivayet etti: İbn Mesud'un yanında idim. Kızıl bir rüzgar esti
deyip hadisi buna yakın olarak rivayet etti.
İbn Uleyye'nin hadisi
daha tam ve daha doyurucudur.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
7212- .. ./3- Bize
Şeyban b. Ferruh da tahdis etti, bize Süleyman -yani b. el-Muğire- tahdis etti,
bize Humeyd -yani b. Hilal- Ebu Katade'den tahdis etti, o Useyr b. Cabir'den
şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Mesud'un evinde idim. Ev de dolu idi.
(Useyr) dedi ki: Derken Kufe'de kızıl bir rüzgar esti deyip hadisi İbn
Uleyye'nin hadisine yakın olarak zikretti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
12- DECCAL'DEN ÖNCE
MÜSLÜMANLARIN GERÇEKLEŞTİRECEKLERİ FETİHLER BABI