SAHİH-İ MÜSLİM |
ZİKİR DUA TEVBE İSTİĞFAR |
13 - باب
استحباب خفض
الصوت بالذكر
13- ZİKRİ [TELBİYE
GETİRMEK VE BUNA BENZER SESİ YÜKSELTMENİN ŞERİATTE SÖZKONUSU EDİLDİĞİ YERLER
DIŞINDA] ALÇALTMANIN MÜSTEHAP OLDUĞU [vE LA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAH
SÖZÜNÜ ÇOKÇA SÖYLEMENİN MÜSTEHAP OLDUĞU] BABI
44 - (2704) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا محمد بن
فضيل وأبو معاوية
عن عاصم، عن
أبي عثمان، عن
أبي موسى. قال
: كنا
مع النبي صلى
الله عليه
وسلم في سفر.
فجعل الناس
يجهرون
بالتكبير.
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم "يا أيها
الناس! اربعوا
على أنفسكم. إنكم
ليس تدعون أصم
ولا غائبا.
إنكم تدعون
سميعا قريبا.
وهو معكم" قال
وأنا خلفه،
وأنا أقول: لا
حول ولا قوة
إلا بالله.
فقال "يا
عبدالله بن
قيس! ألا أدلك
على كنز من
كنوز الجنة؟"
فقلت: بلى. يا
رسول الله!
قال "قل: لا
حول ولا قوة
إلا بالله".
6802-44/1-
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe tahdis etti, bize Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye
Asım’DAN tahdis etti, o Ebu Osman'dan, o Ebu Musa’dan şöyle dediğini rivayet
etti: Bir seferde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik.
İnsanlar yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanlar! Kendinize acıyın. Şüphesiz
siz ne sağır birisine ne de gaib birisine dua ediyorsunuz. Sizler her şeyi
işiten, pek yakın olan ve sizinle beraber olana dua ediyorsunuz" buyurdu.
(Ebu Musa) dedi ki: Ben de O'nun arkasında idim ve ben: La havle vela kuvvete illa
billah diyordum. Bunun üzerine: "Ey Abdullah b. Kays! Ben sana cennet
hazinelerinden bir hazineyi göstereyim mi?" buyurdu. Ben: buyur ey
Allah'ın Rasulü! dedim. O: "La havle vela kuvvete illa billah" de
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
4205,6384,6409,6610,7386; Ebu Davud, 1526, 1527, 1528; Tirmizi, 3461; İbn Mace,
3824, 9017
44-م - (2704)
حدثنا ابن
نمير وإسحاق
بن إبراهيم
وأبو سعيد
الأشج. جميعا
عن حفص بن
غياث، عن
عاصم، بهذا
الإسناد،
نحوه.
6803-
.. ./2- Bize İbn Numeyr, İshak b. İbrahim ve Ebu Said el-Eşe c birlikte Hafs b.
Giyas'dan tahdis etti. o' Asım'dan bu isnad ile buna yakın olarak rivayet etti.
45 - (2704) حدثنا
أبو كامل،
فضيل بن حسين.
حدثنا يزيد
(يعني ابن
زريع). حدثنا
التيمي عن أبي
عثمان، عن أبي
موسى؛
أنهم
كانوا مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
وهم يصعدون في
ثنية. قال
فجعل رجل،
كلما علا
ثنية، نادى:
لا إله إلا
الله والله
أكبر. قال
فقال نبي الله
صلى الله عليه
وسلم "إنكم لا
تنادون أصم
ولا غائبا"
قال فقال "يا
أبا موسى! أو
يا عبدالله بن
قيس! ألا أدلك
على كلمة من
كنز الجنة؟"
قلت: ما هي؟ يا
رسول الله!
قال "لا حول
ولا قوة إلا
بالله".
6804-45/3-
Bize Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyn tahdis etti, bize Yezid -yani b. Zurey"-
tahdis etti, bize et-Teymi, Ebu Osman'dan tahdis etti, onun Ebu Musa’DAN
rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
idiler. O sırada bir tepeye çıkıyorlardı. Aralarından bir adam her bir tepenin
üzerine çıktıkça yüksek sesle La ilahe illallah vallahu ekber diyordu. Bunun
üzerine Allah'ın Nebi'si (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gerçek şu ki
sizler ne sağır ne de gaib birisine nida ediyorsunuz. "Sonra: "Ey Ebu
Musa -yahut Abdullah b. Kays- sana cennet hazinelerinden bir kelimeyi öğreteyim
mi" buyurdu. Ben: O hangisidir ey Allah'ın Rasulü! dedim. O: "La havle
vela kuvvete illa billah 'tır" buyurdu.
45-م - (2704)
وحدثناه محمد
بن عبدالأعلى.
حدثنا المعتمر
عن أبيه.
حدثنا أبو
عثمان عن أبي
موسى. قال: بينما
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فذكر
نحوه.
6805-
.. ./4- Bunu bize Muhammed b. Abdula'la da tahdis etti, bize elMu'temir
babasından tahdis etti, bize Ebu Osman, Ebu Musa’dan şöyle dediğini tahdis
etti: Resulutlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... iken deyip hadisi buna yakın
olarak zikretti.
45-م 2 - (2704)
حدثنا خلف بن
هشام وأبو
الربيع. قالا:
حدثنا حماد بن
زيد عن أيوب،
عن أبي عثمان،
عن أبي موسى.
قال: كنا مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم في سفر.
فذكر نحو حديث
عاصم.
6806-
.. ./5- Bize Halef b. Hişam ve Ebu Rabi' tahdis edip dedi ki: Bize Hammad b.
Zeyd, Eyyub’DAN tahdis etti, o Ebu Osman'dan, o Ebu Musa’DAN şöyle dediğini
rivayet etti: Bir seferde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik
deyip Asım'ın hadisine yakın: olarak hadisi zikretti.
46 - (2704) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا
الثقفي. حدثنا
خالد الحذاء
عن أبي عثمان،
عن أبي موسى.
قال:
كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في غزاة.
فذكر الحديث.
وقال فيه
"والذي
تدعونه أقرب
إلى أحدكم من
عنق راحلة
أحدكم". وليس
في حديثه ذكر
لا حول ولا
قوة إلا بالله.
6807-46/6-
Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti, bize es-Sekafi haber verdi, bize Halid
el-Hazza, Ebu Osman’DAN tahdis etti, o Ebu Musa’DAN şöyle dediğini rivayet
etti: Bir gazada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik
deyip hadisi zikretti ve hadiste şunları da söyledi: "Kendisine dua
ettiğiniz kimsenin birinize yakınlığı, birinizin devesinin boynundan daha
fazladır" buyurdu ve onun rivayet ettiği hadiste "la havle ve la
kuvvete illa billah" kısmı yer' almamaktadır.
47 - (2704) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا النضر
بن شميل.
حدثنا عثمان
(وهو ابن غياث).
حدثنا أبو
عثمان عن أبي
موسى الأشعري.
قال : قال
لي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم "ألا أدلك
على كلمة من
كنوز الجنة -
أو قال - على
كنز من كنوز
الجنة؟" فقلت:
بلى. فقال "لا
حول ولا قوة
إلا بالله".
6808-4717-
Bize İshak b. İbrahim tahdis etti bize en-Nadr b. Şumeyl haber verdi bize Osman
-ki o b. Giyas' dır- tahdis etti, bize Ebu Osman, Ebu Musa el-Eş'ari'den şöyle
dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:
"Sana cennet hazinelerinden bir sözü -ya da cennet hazinelerinden bir
hazineyi buyurdu- göstereyim mi?" buyurdu. Ben elbette deyince O: "La
havle vela kuvvete illa billah 'tır" buyurdu.
48 - (2705) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
محمد بن رمح.
أخبرنا الليث
عن يزيد بن
أبي حبيب، عن
أبي الخير، عن
عبدالله بن
عمرو، عن أبي
بكر؛ أنه
قال لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
علمني دعاء
أدعو به في
صلاتي. قال
"قل: اللهم!
إني ظلمت نفسي
ظلما كبيرا -
وقال قتيبة:
كثيرا - ولا
يغفر الذنوب
إلا أنت.
فاغفر لي
مغفرة من عندك
وارحمني، إنك
أنت الغفور
الرحيم".
6809-48/8-
Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b.
Rumh da tahdis etti, bize Leys, Yezid b. Ebu Habib'den haber verdi, o
Ebu'l-Hayld'den, o Abdullah b. Amr'dan, o Ebu Bekr'den Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e şöyle dediğini rivayet etti: Bana namazımda dua ederken
söyleyeceğim bir dua öğret. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "De ki: Allah'ım ben nefsime pek büyük zulmettim -Kuteybe: pek
çok dedi- günahları da senden başka kimse bağışlamaz. Bana nezdinden bir mağfiret
ile beni bağışla, bana rahmet buyur. Şüphesiz sen günahları çokça bağışlayan ve
çokça merhamet edensin. "
48-م - (2705)
وحدثنيه أبو
الطاهر.
أخبرنا
عبدالله بن وهب.
أخبرني رجل
سماه، وعمرو
بن الحارث عن
يزيد بن أبي
حبيب، عن أبي
الخير؛ أنه
سمع عبدالله بن
عمرو بن العاص
يقول : إن
أبا بكر
الصديق قال
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم: علمني،
يا رسول الله!
دعاء أدعو به
في صلاتي وفي
بيتي. ثم ذكر
بمثل حديث
الليث. غير أنه
قال "ظلما
كثيرا".
Bunu bana Ebu't-Tahir de
tahdis etti, bize Abdullah b. Vehb haber verdi bana -adını verdiği bir adam- ve
Amr b. el-Haris, Yezid b. Ebu Habib'den haber verdi, o Ebu'l-Hayr'den rivayet
ettiğine göre Abdullah b. Amr b. el-As' ı şöyle derken dinlemiştir: Ebu Bekir
es-Sıddik Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: Ey Allah'ın Resulü! Bana
namazımda ve evimde dua ederken söyleyeceğim bir dua öğret dedi. Sonra Leys'in
hadisinin aynısını zikretti. Yalnız o: "Pek çok zulüm" dedi.
Diğer tahric: Buhari,
834, 6336; TIrmizi, 3531; Nesai, 1301
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yüksek sesle tekbir getirmeleri üzerine
insanlara "Ey insanlar! Kendinize acıyın. Çünkü siz ne sağır birisine ne
de gaib birisine dua ediyorsunuz. Şüphesiz ki siz her şeyi işiten, pek yakın
olan ve sizinle birlikte olana dua ediyorsunuz. " Buradaki "irbau:
acıyın" fiili vasl herrızesi ile ve be harfi fethalı iledir. Kendinize
acıyın ve seslerinizi kısın demektir. Çünkü sesi yükseltmeyi ancak insan hitap
ettiği kimsenin uzak olmasından ötürü sesini işittirmek için yaptığı bir iştir.
Siz ise yüce Allah'a dua ediyorsunuz. Yüce Allah da ne sağırdır, ne gaibdir. Aksine
O her şeyi işiten (semi') ve pek yakın olan (garib)dir. O ilmiyle sizi
kuşatmasıyla sizinle birliktedir.
Bu hadis ile sesi
yükseltmeye ihtiyaç yoksa zikrederken sesi kısmaya teşvik vardır. Çünkü kişinin
sesini kısması O'na saygı ve ta'zimde daha ileri bir noktadır. Şayet sesi
yükseltmeye ihtiyaç olursa o zaman bu husustaki çeşitli hadislerde belirtildiği
gibi sesini (ihtiyaç kadarı) yükseltir.
Diğer rivayette (6708)
"kendisine dua ettiğinizin size yakınlığı, birinizin devesinin boynuna
yakınlığından fazladır" buyruğu da az önce geçen manadadır. Bu husustaki
açıklamaların özeti de bu ifadenin de bir mecaz olduğudur. Tıpkı yüce Allah'ın:
"Ve biz ona şah damarından daha yakınız." (Kaf, 16) buyruğu gibidir.
Anlatılmak istenen ise yapılan duanın muhakkak işitildiğidir.
Rasulullah {Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "La havle vela kuvvete illa billah, cennet
hazinelerinden bir hazinedir" buyruğuna gelince, ilim adamları şu
açıklamayı yapmışlardır. Bunun sebebi bu kelimenin bir teslimiyet ve işleri
yüce Allah'a havale etmek (tevfiz), O'na boyun eğmenin itirafı, O'ndan başka
bir yaratıcı, O'nun emrini reddedecek kimsenin olmadığının itirafı, kulun
hiçbir şeye malik olmadığının dile getirilmesidir. Burada "hazine"nin
anlamı ise cennette saklanan sevaptır. Bu ise oldukça nefis bir sevaptır. Tıpkı
hazinenin sizin mallarınızın en nefisi olduğu gibi.
Dil bilginleri der ki:
Havl hareket ve çare demektir. Yani yüce Allah'ın dilemesi olmadan ne bir
hareket ne bir işe güç yetirebilmek ne de bir çare sözkonusudur. Bunun şu
anlama geldiği de söylenmiştir: Bir şerrin önlenmesinde bir güce, bir hayrın
elde edilmesinde bir takate ancak Allah'ın yardımı ile sahip olunabilir
demektir. Bir diğer açıklamaya göre Allah'ın koruması olmadan Allah'a isyandan
uzak durma gücüne sahip olunamaz. Onun yardımı olmadan da hiçbir taate güç
yetirilemez. Hatta bu açıklama İbn Mes'ud (radıyallahu anh)’DAN nakledilmiştir.
Bütün bu açıklamalar birbirine yakındır.
Dil bilginleri der ki:
Bu kelimeye (la havle ve la kuvvete illa billah demeye) "havkale" ve
"havleka" denilir. Ezheri ve cumhur kesin olarak birincisinin
kullanılacağını söylerken Cevheri ikincisi olduğunu söylemiştir.
Cevheri'nin ve
başkasının naklettiği garib bir söyleyişte de (La havle yerine) lahile vela
kuvvete de denilirmiş.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
14- FİTNELERİN VE
BAŞKA ŞEYLERİN ŞERRİNDEN SIĞINMA BABI