SAHİH-İ MÜSLİM

İLİM

 

3- YAHUDİ VE HRİSTİYANLARIN YOLLARINA UYMAK BABI

 

6723-6/1- Bana Suveyd b. Said tahdis etti, bize Hafs b. Meysere tahdis etti, bana Zeyd b. Eslem, Ata b. Yesar’DAN tahdis etti, o Ebu Said el-Hudri’DEN şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden öncekilerin yollarına karış karış arşın arşın mutlaka uyacaksınız. Hatta onlar bir keler deliğine girseler mutlaka onların arkasından gideceksiniz" buyurdu. Biz: Ey Allah'ın Rasulü! Yahudilerle hristiyanlar (ı mı kastediyorsunuz), dedik. O: "Ya başka kim olabilir" buyurdu. 

 

Diğer tahric: Buhari, 3456, 7320

 

 

 

6724- .. ./2- Bize arkadaşlarımızdan bir kaç kişi de Said b. Ebu Meryem’DEN tahdis etti, bize Ebu Gassan -ki o Muhammed b. Mutarrif' dirZeyd b. Eslem'den bu isnad ile buna yakın olarak haber verdi.

Ebu İshak İbrahim b. Muhammed dedi ki: Bize Muhammed b. Yahya tahdis etti, bize İbn Ebu Meryem tahdis etti, bize Ebu Gassan tahdis etti, bize Zeyd b. Eslem, Ata b. Yesar'dan tahdis etti, deyip hadisi buna yakın olarak zikretti.

 

 

AÇIKLAMA:          (6723) "Sizden öncekilerin yollarını karış karış arşın arşın izleyeceksiniz ... "Burada "selen: yollar" sin ve nun harfleri fethalıdır. Yol demektir. Karış, arşın ve keler deliğinden maksat ise onlara ileri derecede uyulacağını temsili olarak anlatan ifadelerdir. Maksat ise masiyetlerde ve buyruklara muhalefette onlara uygun davranmaktır. Yoksa küfürde onlara uymak değildir.

 

Bu buyrukta Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in açık bir mucizesi vardır. Gerçekten de O'nun haber verdiği gerçekleşmiştir.

 

(6724) "Bana arkadaşlarımızdan bir kaç kişi Said b. Ebu Meryem'den tahdis etti," ifadesi ile ilgili olarak el-Mazen dedi ki: Bu, Müslim'deki maktu hadislerdendir. Bunlar da toplam ondört hadis olup sonuncuları budur. Kadı Iyaz da şöyle demiştir: el-Mazen bu gibi hadislere maktu adını vermekte Ebu Ali el-Gassani el-Ceyani'yi taklit etmiştir. Bu ise batı! (doğru olmayan) bir adlandırmadır. Bu gibi rivayetlere bu sanat erbabı nezdinde meçhul rivayet kabilinden değerlendirilir. Maktu ise kendisinden bir ravinin hazfedildiği rivayettir. Derim ki: Bu ikincisine de maktu denilmesi mecazi bir ifadedir. Bu ancak usül ve fukahaya göre munkatı ve mürsel diye bilinir. Çünkü onlara göre maktu'un gerçek anlamı söz, fiil ya da buna benzer bir hususun tabiinden olan ve ondan sonra gelen birisine kadar ulaşan rivayettir.

 

Hadis nasıl olursa olsun zikredilen metin birinci rivayet yolu ile sahih ve muttasıldır.

İkincisini mütabaat olmak üzere zikretmiştir. Daha önceden de belirttiğimiz gibi mütabaat olarak zikredilen rivayette asıl olan rivayette kabul edilmeyen hususlar kabul edilebilir. Diğer taraftan pek çok nüshada burada bu ikinci yolun Ebu İshak, İbrahim b. Süfyan yolu ile muttasıl olduğu da kaydedilmiştir. Ebu İshak ise kitabı Müslim'den rivayet eden kişidir ve bu da onun ziyadatından ve ali isnadlarından birisidir: "Ebu İshak, dedi ki bana Muhammed b. Yahya tahdis edip dedi ki: Bize İbn Ebu Meryem tahdis etti," diyerek hadisi sonuna kadar kendi isnadı ile zikretmektedir. Böylelikle rivayet muttasıl bir rivayet olmuş olur. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

4- "SINIRI AŞANLAR HELAK OLMUŞTUR" BABI