SAHİH-İ MÜSLİM

HAC

 

(23) باب في نسخ التحلل من الإحرام والأمر بالتمام

22- İHRAMDAN ÇIKMANIN NESHİ VE TAMAMLAMANIN EMREDİLDİĞİ HAKKINDA BİR BAB

 

154 - (1221) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قال ابن المثنى: حدثنا محمد بن جعفر. أخبرنا شعبة عن قيس بن مسلم، عن طارق بن شهاب، عن أبي موس قال:

  قدمت على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو منيخ بالبطحاء. فقال لي: "أحججت ؟" فقلت: نعم . فقال: "بم أهللت ؟" قال قلت: لبيك  بإهلال كإهلال النبي صلى الله عليه وسلم. قال: "فقد أحسنت. طف بالبيت وبالصفا والمروة. وأحل" قال: فطفت بالبيت وبالصفا والمروة. ثم أتيت امرأة من بني قيس. ففلت رأسي. ثم أهللت بالحج. قال: فكنت أفتي به الناس. حتى كان في خلافة عمر رضي الله عنه. فقال له رجل: يا أبا موسى! أو: ياعبدالله بن قيس ! رويدك بعض فتياك. فإنك لا تدري ما أحدث أمير المؤمنين في النسك بعدك. فقال: يا أيها الناس ! من كنا أفتيناه فتيا فليتئد. فإن أمير المؤمنين قادم عليكم. فبه فائتموا. قال: فقدم عمر رضي الله عليه وسلم. فذكرت ذلك له. فقال: إن نأخذ بكتاب الله فإن كتاب الله يأمر بالتمام. وإن نأخذ بسنة رسول الله صلى الله عليه وسلم فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يحل حتى بلغ الهدي محله.

 

2948-154/1- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis etti, İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Kays b. Müslim'den haber verdi. O, Tarık b. Şihab'dan, o Ebu Musa'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesini Batha'da çöktürmüş iken huzuruna geldim. Bana: "Haccettin mi?" buyurdu. Ben: Evet dedim. O: "Ne niyet ederek ihrama girdin?" buyurdu. Ben: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ihrama girdiği niyet gibi bir niyetle lebbeyk dedim. Allah Rasulü: "Güzel yapmışsın. Beyt'i, Sa!a ile Merve'yi tava! et ve ihramdan çık" buyurdu. Ben de Beyt'i tavaf ettim, Safa ile Merve arasında say yaptım. Sonra Kays oğullarından bir kadının yanına gittim, başımdaki bitlerimi ayıkladı. Sonra hacc niyeti ile ihrama girdim. Ben de insanlara bu şekilde fetva veriyordum. Nihayet Ömer (radıyallahu anh)'ın hilavetinde bir adam kendisine ey Ebu Musa, -yahut da ey Abdullah b. Kays-! Sen fetvan hususunda biraz ağır ol. Çünkü mü'minlerin emirinin senden sonra hacc ibadetinde yeni neler yaptığını bilmiyorsun, dedi.

 

Bunu üzerine Ebu Musa şöyle dedi: Ey insanlar! Biz daha önce kime fetva verdi idiysek dikkatle hareket etsin. Çünkü mü'minlerin emiri yanınıza geliyor, artık siz de ona uyun.

 

Sonra Ömer (radıyallahu anh) geldi. Bunu kendisine söyleyince şöyle dedi:

Eğer Allah'ın Kitabının hükmünü yerine getirmek istersek, şüphesiz Allah'ın Kitabı (başlanmış olan hacc ve umreyi) tamamlamayı emretmektedir ve eğer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sünnetine göre hareket edecek olursak, şüphesiz Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de hediyelik kurbanlık yerine ulaşmadan ihramdan çıkmamıştı, dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 1559, 1565 -muhtasar-,1724 -muhtasar-; Nesai, 2737, 2741

 

 

(1221) وحدثناه عبيدالله بن معاذ. حدثنا شعبة، في هذا الإسناد، نحوه.

 

2949- .. ./2- Bunu bize Ubeydullah b. Muaz da tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be, bu isnad ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          Bu babta Ebu Musa el-Eş'ari (r.a.)'ın hadisi yer almaktadır. Buna göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Haccettin mi" diye sormuş o, evet diye cevap vermişti... Başımdan bitleri ayıkladı, sonra hacc niyeti ile ihrama girdim.

 

Bu hadisten çeşitli hükümler çıkarılmaktadır:

 

1. İhramın tahliki (şartlı olarak ihrama girmek) caizdir. Mesela ben Zeyd'in ihrama girdiği gibi ihrama giriyorum diyecek olursa bu ihrama girmesi sahih olur ve onun da ihramı Zeyd'in ihramı gibi olur. Eğer Zeyd hacc ya da umre niyeti ile yahut ta Kıran haccı niyeti ile ihrama girmiş ise, muallak olarak ihrama niyet eden kişinin de. ihramı onun gibi olur. Eğer Zeyd mutlak olarak ihrama girmiş ise, sonradan Zeyd ihramını tahsis ettiği şeye onun gibi niyet ederek ihrama giren kişi, ihramını umre için kabul edebilir. Aksi de olabilir.

 

2. Güzel bir iş yapana övgüde bulunmak müstehabtır. Çünkü Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İyi ettin, güzel yaptın" demiştir.

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Beyt'i, Sa!a ile Merve'yi tava! et, sonra ihramdan çık" buyruğu da şu demektir: Çünkü o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi olmuştur. Dolayısıyla onun görevi haccını feshedip, umreye dönüştürmektir. Bu sebeple umrenin fiilleri olan tavaf ve sa'y'ı yapıp, tıraş olmalıdır. Bunları yaptığı taktirde de ihramdan çıkmış, umresi tamamlanmış olur. Burada tıraş olmayı sözkonusu etmeyişinin sebebi ise; Bunun, onlar arasında meşhur bir husus olmasından dolayıdır. Onun Peygamber efendimizin: "İhramdan çık" sözünün kapsamına girme ihtimali de vardır.

 

"Sonra Kays oğullarından bir kadının yanına gittim. Başımdan bit ayıkladı." Bu o kadının onun bir mahremi olduğu şeklinde yorumlanır.

 

"Sonra hacc niyeti ile ihrama girdim." Yani umreyi bitirdikten sonra ihrama çıktı ve terviye gününe kadar Mekke de o hali ile kalmaya devam etti. erviye günü bilindiği gibi Zülhicce'nin sekizinci günüdür. Sonra da terviye -nü bundan başka bir rivayette açıklandığı üzere hacc niyeti ile ihrama girdi.

 

Eğer Ali b. Ebi Talib ile Ebu Musa (radıyallahu anhuma); ikisi de ihramlarını )lebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramı gibi şarta bağlamışlardı ama Ali'ye Kıran haccı yaparak ihramını sürdürmesini emrettiği halde Ebu Musa'ya haccını fesh edip umre yapmasını emir buyurdu denilecek olursa cevap şudur: Ali radıyallahu anh) ile birlikte tıpkı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında kurbanlık bulunduğu gibi kurbanlık vardı. Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberinde kurbanlık bulunanlar, ihramlarında kalmaya devam ettikleri gibi o da aynı şekilde ihramında kalmaya devam etti. Ebu Musa ile birlikte kurbanlık olmadığından, umre yaparak ihramdan çıktı. Beraberlerinde kurbanlık bulunmayan diğerlerinin yaptığı gibi. Eğer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte kurbanlık bulunmasaydı o da ihramını umre ihramına dönüştürecekti. Bu sorunun cevabı ile ilgili açıklama, bundan önceki babta geçmiş bulunmaktadır.

 

"Fetvan hususunda biraz ağır ol" yani biraz yavaş ol ve fetvanı vermeken kendini tut. Fetva ve fitya meşhur iki söyleyiştir.

 

"Ömer (radıyallahu anh) dedi ki: Eğer Allah'ın kitabının hükmünü alacak olursak. .. ihramdan çıkmadı" Kadı Iyaz -yüce Allah'ın rahmeti ona olsunÖmer (radıyallahu anh)ın bu sözün zahirinden haccın fesh edilip umre niyetine dönüştürülmesini kabul etmemesidir. Ömer (radıyallahu anh)'ın Temettu haccının yapılmamasını istemesi, evla olanın terk edilmesi dolayısıyladır. Yoksa o Temettu haccını haram ve iptal etmek manası ile engellemiş değildir. Bunu, bundan sonra gelecek olan hadisteki sözleri desteklemektedir

 

 

 

155 - (1221) وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا عبدالرحمن (يعني ابن مهدى) حدثنا سفيان عن قيس، عن طارق بن شهاب، عن أبي موس رضي الله عنه. قال:

قدمت على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو منيخ بالبطحاء. فقال: "بم أهللت ؟" قال قلت: أهللت بإهلال النبي صلى الله عليه وسلم. قال: "هل سقت من هدي ؟" قلت: لا. قال: "فطف بالبيت وبالصفا والمروة. ثم حل" فطفت بالبيت وبالصفا والمروة. ثم أتيت امرأة من قومي فمشطتني وغسلت رأسي. فكنت أفتي الناس بذلك في إمارة أبي بكر وإمارة عمر. فإني لقائم بالموسم إذ جاءني رجل فقال: إنك لا تدري ما أحدث أمير المؤمنين في شأن النسك. فقلت: أيها الناس ! من كنا أفتيناه بشيء فليتئد  فهذا أمير المؤمنين قادم عليكم. فبه فائتموا. فلما قدم قلت: يا أمير المؤمنين ! ماهذا الذي أحدثت في شأن النسك ؟ قال: إن نأخذ بكتاب الله فإن الله عزوجل قال: {وأتموا الحج والعممرة لله} [ /البقرة/ الآية 196] وإن نأخذ بسنة نبينا عليه الصلاة والسلام، فإن النبي صلى الله عليه وسلم  لم يحل حتى نحر الهدي.

 

2950-155/3- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti ... Ebu Musa (radıyallahu anh) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesini Batha'da çöktürmüş iken yanına vardım. o: "Ne niyet ederek ihrama girdin" dedi. Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ihrama girerken neye niyet ettiyse ona niyet ettim, dedim. O: "Herhangi bir kurbanlık getirdin mi?" buyurdu. Ben, hayır dedim. Allah Rasulü: "O halde Beyt'i, Sa!a ile Merve'yi tava! et, sonra ihramdan çık" buyurdu. Ben de Beyt'i tavaf edip, Safa ile Merve arasında say ettim. Sonra kavmimden bir kadının yanına gittim. Saçlarımı taradı, başımı yıkadı. Ben, insanlara Ebu Bekir'in emidiği ile Ömer'in emirliği döneminde bu şekilde fetva veriyordum. Bir hacc mevsiminde ayakta duruyorken bir adam gelerek: Mü'minlerin emirinin hacc hakkında yeni ne ortaya çıkardığını bilmiyorsun, dedi. Ben: Ey insanlar! Daha önce her kime herhangi bir şekilde fetva verdi idiysek o kişi acele etmeyip ağır davransın. İşte mü'minlerin emiri yanımıza gelecek, siz de ona uyunuz dedim. Mü'minlerin emiri gelince ben: Ey mü'minlerin emiri! Hacc ibadeti hususunda yeni ortaya koyduğu n nedir? dedim. O: Aziz ve celil Allah'ın kitabının hükmünü alacak olursak o:

"Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın" (Bakara, 196) buyuruyor. Eğer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sünnetini alacak olursak, şüphesiz Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurbanlıklarını kesmeden ihramdan çıkmamıştı, dedi.

 

 

156 - (1221) وحدثني إسحاق بن منصور وعبد بن حميد. قالا: أخبرنا جعفر بن عون. أخبرنا أبو عميس عن قيس بن مسلم، عن طارق بن شهاب، عن أبي موس رضي الله عنه قال:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم بعثني إلى اليمن. قال: فوافقته في العام الذي حج فيه. فقال لي رسول الله صلى الله عليه وسلم: " يا أبا موسى ! كيف قلت حين أحرمت ؟ " قال قلت: لبيك إهلالا كإهلال النبي صلى الله عليه وسلم. فقال: " هل سقت هديا ؟ " فقلت: لا. قال: " فانطلق فطف بالبيت وبين الصفا والمروة. ثم أحل " ثم ساق الحديث بمثل حديث شعبة وسفيان

 

2951-156/4- Bana İshak b. Mansur ve Abd b. Humeyd de tahdis edip dediler ki: Bize Cafer b. Avn haber verdi, bize Ebu Umeys, Kays b. Müslim'den haber verdi, o Tarık b. Şihab'dan o Ebu Musa {r.a.)'dan şöyle dediğni rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Yemen'e göndermişti.

 

Dönüşünde) onun haccettiği yılda onunla karşılaştım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Ebu Musa! İhrama girdiğin zaman nasıl söyledin" buyurdu. Ben: Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ihrama girerken ettiği niyetin aynısı ile lebbeyk dedim, diye cevap verdim. Allah Resulü: "Beraberinde . urbanlık var mı?" dedi. Ben: Hayır dedim. Allah Resulü: "O halde git, Beyt'i ve Safa ile Merve arasını tavaf et, sonra ihramdan çık" buyurdu. Sonra da hadisi Şu'be ve Süfyan'ın hadisi gibi rivayet etti.

 

 

 

157 - (1222) وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قال ابن المثنى: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن الحكم، عن عمارة بن عمير، عن إبراهيم بن أبي موسى عن أبي موسى ؛ أنه كان يفتي بالمتعة. فقال له رجل: رويدك ببعض فتياك. فإنك لا تدري ما أحدث أمير المؤمين في النسك بعد. حتى لقيه بعد. فسأله. فقال عمر:

 قد علمت أن النبي صلى الله عليه وسلم قد فعله، وأصحابه. ولكن كرهت أن يظلوا معرسين بهن في الأراك. ثم يروحون في الحج تقطر رؤسهم.

 

2952-157/5- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşarda tahdis etti.

İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, elHakem'den tahdis etti, o Umare b. Umeyr'den, o İbrahim b. Ebu Musa'dan, o Ebu Musa'dan rivayet ettiğine göre kendisi mut'a (Temettu haccı)na dair fetva veriyordu. Bunun üzerine bir adam kendisine: Fetvan hususunda biraz yavaş ol. Çünkü mü'minlerin emirinin hacc ibadeti hususunda, henüz yeni ne çıkardığını bilmiyorsun, dedi.

 

Nihayet sonraları Ebu Musa onunla karşılaşınca ona sordu. Ömer: Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in de ashabının da bunu (Temettu haccını) yaptığını biliyorum. Ama ben erkeklerin erak denilen yerde kadınlarla birlikte olup da, sonradan başlarından su damlayarak hacca gitmelerinden hoşlanmadım, dedi.

 

 

Diğer tahric: Nesai, 2734; İbn Mace, 2979

 

AÇIKLAMA:          "Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in de ashabının da bunu yaptığını biliyorum ama ... hoş görmedim." Hadisin anlamı şudur: Benim Temettu haccından hoşlanmayışımın sebebi ihramdan çıkmayı ve Arafat'a çıkana kadar kadınlarla birlikte olmayı gerektirdiğinden dolayıdır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

23- TEMETTU HACCININ CAİZ OLDUĞU BABI