SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 4826 >>

بَاب فِي الْجُلُوسِ وَسْطَ الْحَلْقَةِ

Meclisin Ortasında Oturmanın Hükmü

 

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو مِجْلَزٍ عَنْ حُذَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَعَنَ مَنْ جَلَسَ وَسْطَ الْحَلْقَةِ

 

Hz. Huzeyfe'den (rivayet edildiğine göre); Rasûlullah (s.a.v.), (meclis) halka(sı)nın ortasına oturan kimselere la'net etmiştir.

 

 

İzah:

Tirmizî, edeb

 

Bu hadis-i şerifte, Hz. Nebi'in meclisin ortasına oturan kişilere lanet ettiği ifade edilmektedir.

 

Meclisin ortasına oturan kimsenin, bu lanete müstehak ve hedef olmasının sebep ve hikmeti meclise son gelen kimselere, mecliste ilk karşılaşılan boş yere oturmayı em­reden bir önceki hadise muhalefet etmesidir.[Avnu'l-Ma'bûd, XIII, 173.]

 

Hattâbî (r.a.)'e göre; bu lanete sebep olarak, bu kişinin, müslümanların ortasına oturduğu için biribirlerini görmelerini engel olmak suretiyle onları rahatsız etmiş olması da gösterilebilir. Hattâbî'nin bu görüşünden hareket edilince orada bulunanları rahatsız etmeyen faziletli kişilerin meclisin ortasında oturmalarında bir sakınca yoktur.

 

Turpuştî ise "söz konusu lanete hedef olanlar meclisin ortasına mas­karalık için oturanlardır. Binaenaleyh böyle bir kötü niyyet taşımadan ve cemaati rahatsız etmeden bir meclisin ortasına oturmakta herhangi bir sa­kınca yoktur" demiştir.

 

Nitekim, Bez! yazarı da bu hadisi şerh ederken bu görüşe yer vermiş ve Tâberâni'nin Hz. Vâsile'den naklettiği şu hadisi de delil getirmiştir.

 

"Bir gün Hz. Nebiin huzuruna varmıştım. Hz. Nebi saha-be-i kiramdan oluşan bir toplulukla birlikte oturuyordu. Ben de varıp meclisin ortasına oturdum.

 

Bazıları bana:

 

Ey Vasile oradan kalk, çünkü biz orada oturmaktan nehyedildik, de­diler. Bunun üzerine Hz. Nebi:

 

Vasile'yi bırakınız. Çünkü ben onu evinden neyin çıkardığım biliyorum, buyurdu. Ben de:

 

Ey Allah'ın Rasülü beni evimden çıkaran nedir? diye sordum.

 

Sen evinden Berr ile Şekk arasındaki farkı öğrenmek için çıktın, buyurdu.

 

Ben de:

 

Seni hak Nebi olarak gönderen zata yemin olsun ki, beni evden çıkaran bu dediğin şeyden başkası değildir, dedim.

 

Bunun üzerine:

 

Berr nefiste yerleşen ve kalbe huzur veren şeydir. Şekk ise nefis­te yerleşmeyen şeydir, buyurdu.