DEVAM: 100-101. Kişi
Sabahladığı Zaman Hangi Duayı Okur?
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
حَدَّثَنَا
أَبُو
مَوْدُودٍ
عَمَّنْ سَمِعَ
أَبَانَ بْنَ
عُثْمَانَ
يَقُولُ سَمِعْتُ
عُثْمَانَ
يَعْنِي
ابْنَ
عَفَّانَ يَقُولُ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ مَنْ
قَالَ بِسْمِ
اللَّهِ
الَّذِي لَا
يَضُرُّ مَعَ
اسْمِهِ شَيْءٌ
فِي
الْأَرْضِ
وَلَا فِي
السَّمَاءِ وَهُوَ
السَّمِيعُ
الْعَلِيمُ
ثَلَاثَ مَرَّاتٍ
لَمْ
تُصِبْهُ
فَجْأَةُ
بَلَاءٍ حَتَّى
يُصْبِحَ وَمَنْ
قَالَهَا
حِينَ
يُصْبِحُ
ثَلَاثُ مَرَّاتٍ
لَمْ
تُصِبْهُ
فَجْأَةُ
بَلَاءٍ حَتَّى
يُمْسِيَ و
قَالَ
فَأَصَابَ
أَبَانَ بْنَ
عُثْمَانَ
الْفَالِجُ
فَجَعَلَ
الرَّجُلُ
الَّذِي
سَمِعَ
مِنْهُ
الْحَدِيثَ يَنْظُرُ
إِلَيْهِ
فَقَالَ لَهُ
مَا لَكَ تَنْظُرُ
إِلَيَّ فَوَاللَّهِ
مَا كَذَبْتُ
عَلَى
عُثْمَانَ
وَلَا كَذَبَ
عُثْمَانُ
عَلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَلَكِنَّ
الْيَوْمَ
الَّذِي
أَصَابَنِي
فِيهِ مَا
أَصَابَنِي
غَضِبْتُ
فَنَسِيتُ
أَنْ أَقُولَهَا
Hz. Osman b. Affân,
Rasûlullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Her kim
(akşamleyin) üç defa: "Bismillahillezi
lâ yadurru mea ismini şey'un fil ardi velâ fissemai ve huvessemîu'l alîm
Meali:
------------
İsminin anılması) ile
yerde ve gökte (bulunan belâ ve musibet cinsinden) hiçbir şeyin zarar
ver(e)mediği Allah'ın ismi ile (korunuyorum). O (hem her sözü işiticidir, hem
de (herşeyi) bilicidir"
------------
dîyen kimseye (o gece)
sabah'a kadar ona ansızın bir musibet gelmez. Kim de bu kelimeleri sabahleyin
söylerse akşam'a kadar ona ansızın bir musibet gelmez."
(Ebu Mevdud) dedi ki:
(Bu hadisi rivayet eden) Ebân b. Osman'a (bu hadisi rivayet ettikten sonra)
günlerden birgün (ansızın bir) felç geldi. Bunun üzerine hadisi (ondan bana)
rivayet etmiş olan kimse (Muhammed b. Ka'b) Ebân'a bakmaya başladı. (Bunu gören
Ebân): Niçin bana (böyle) bakıyorsun? Allah'a yemin olsun ki ben (Osman adına
yalan bir söz uydurmadım. Osman da Nebi (s.a.v.)'in adına yalan söz uydurmadı.
Fakat bu gün benim başıma gelenler geldi. (Çünkü ben) öfkelenmiştim de bu duayı
okumayı unutmuştum.
Tahric edenler:Tirmizi,
Daavât; İbn Mâce, DuâI; Ahmed b. Hanbel, I, 62, 66, 72.