DEVAM: 88. Rüya
Hakkında Gelen Hadisler)
حَدَّثَنَا
النُّفَيْلِيُّ
قَالَ سَمِعْتُ
زُهَيْرًا
يَقُولُ
سَمِعْتُ
يَحْيَى بْنَ
سَعِيدٍ
يَقُولُ
سَمِعْتُ
أَبَا سَلَمَةَ
يَقُولُ
سَمِعْتُ
أَبَا
قَتَادَةَ
يَقُولُ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَقُولُ
الرُّؤْيَا
مِنْ اللَّهِ
وَالْحُلْمُ
مِنْ
الشَّيْطَانِ
فَإِذَا
رَأَى
أَحَدُكُمْ
شَيْئًا
يَكْرَهُهُ
فَلْيَنْفُثْ
عَنْ
يَسَارِهِ
ثَلَاثَ
مَرَّاتٍ
ثُمَّ
لِيَتَعَوَّذْ
مِنْ
شَرِّهَا فَإِنَّهَا
لَا تَضُرُّهُ
Ebu Katâde (r.a.)
Rasûlullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittiğini söylemiştir: "Rü'ya
Allah'dandır. Hulm ise şeytandadır. Biriniz, hoşlanmadığı bir rü'ya görürse sol
tarafına üç defa tükürüp sonra onun şerrinden Allah'a sığınsın. Çünkü ( o zaman
) o rü'ya kendisine zarar vermez."
İzah:
Buhari, tabir,
bedu'1-halk, tıbb; Müslim, rüya; İbn Mâce, rüya; Darimî rü'ya; Muvatta, rü'ya;
Ahmed b. Hanbel, V, 296, 300, 305, 310.
Rü'ya ile hulm, ikisi
de uyuyan kimsenin gördüğü manasına gelirse de ekseriyetle güzel düşlere
"rü'ya", korkunç ve çirkin olanlarına "hulm" denilmek âdet
olmuştur. Bundan dolayı hadiste teşrif izafeti kabilinden rü'ya Allah'a izafe
edilmiş, hulm ise şeytana nisbet olunmuştur.
İmam Maziri diyor ki
Ehl-i sünnetin, rü'ya hakkındaki mezhebine göre Allah teâlâ uyanık kimsenin
kalbinde bazı hisler yarattığı gibi uyuyan kimsenin kalbinde de bir takım
inançlar halk eder. Allah dilediğini halk eder. Bütün görülenler, Allah'ın halk
ettiği şeylerdir. Lâkin rü'yayı ve başka şeylere sevinç alamet olarak yarattığı
itikatları, şeytanı orada bulundurmadan yaratır, zarariı şeylere alamet
olanları şeytanın huzurunda yaratır. Böylece bunlar mecazen şeytana nisbet
edilirler. İşte Nebi (s.a.v.)'in: "Rü'ya Allah'dandır, hulüm ise
şeytandadır" sözünün manası budur. Yoksa "şeytan bir şey yapar"
manasına değildir. Binaenaleyh sevilen düşün adı rüya sevilmeyenin adı da hulm
dür.
Rasûlullah (s.a.v.)'ın:
"Çünkü o düş kendisine asla zarar verecek değildir." sözünden murad
"Allah teâlâ üç defa sol tarafına tükürüp şerrinden Allah'a sığınmayı o
kimsenin korktuğundan kurtulup selâmete ermesine sebep kılmıştır. Nitekim
sadakayı da malı korumak ve belayı defetmek için sebep halk etmiştir"
demektir.
Binaenaleyh bu
rivayetlerde zikredilen hususları, toplayıp hepsiyle amel etmek gerekir. Bir
kimse korkunç bir rü'ya gördü mü, eûzu çekerek sol tarafına üç defa tükürmeli
bulunduğu taraftan öbür yana dönmeli, hatta iki rekat namaz kılmalıdır. Bu
suretle rü'ya hakkında rivayet edilen bütün hadislerle amel etmiş olur.
Mamafih hadislerdekinin bazısıyla amel etmek dahi biiznillah zararı defetmek
için kâfidir.
Kadı Iyaz diyor ki
"Üç defa üfürme emri gördüğü kötü rü'yada hazır bulunan şeytanı kovmak,
onu tahkir ve rezil etmek içindir. Sol tarafa tükürmek de solun sevilmeyen kir
ve paslar mahalli olmasındandır. Sağ bunun aksinedir..."
Kadı Iyaz'ın sol tarafa
üflemekle, sol tarafa tükürmeyi ayrı ayrı zikretmesine bakarak bunların iki
ayrı fiil olduğu zannedilmemelidir. Çünkü-mevzumuzu teşkil eden hadiste geçen
"nefes" kelimesiyle kast edilen tükürükle birlikte üfürmektir.
Binaenaleyh tükrükle birlikte üfürmek birlikte yapılan iki fiildir. Kadı Iyaz
tükrüğün ve üfürmenin ifade ettikleri manaları ayrı ayrı izah edebilmek için
bunları ayrı zikr etmiştir.
Netice itibariyle hoşa
gitmeyen bir rü'ya gören kimsenin yapacağı işler şunlardır:
1. Uyandığı zaman
derhal hafif nefesle birlikte sol tarafına tükürür (Bkz. Mevzumuzu teşkil eden
hadis-i şerif)
2. Üç defa
"Allahım, görmüş olduğum bu rü'yanın şerrinden ve rahmetinden kovulmuş
olan şeytanın şerrinden sana sığınırım" diyerek Allah'a sığınır.
3. Uyanınca öbür
tarafına döner.[Ebû Davud, hadis nu, 5022.]
4. Allah'ın bu rü'yayı
hayırlara getirmesi için dua eder.[İbn Mâce, abirü rü'ya]
5. Bu rü'yayı kendisini
seven ve rü'ya tabiri ilmine vakıf olan kimselerden başkasına anlatmaz.[Ebu
Davud, hadis nu. 5020.]
6. Bu hususlara riayet
eden kimseye görmüş olduğu korkulu, rü'ya hiçbir zarar vermez.[Ebu Davud,
hadis nu. 5021.]
Hoşa giden güzel br
rü'ya gören kimse ise şu hususlara riâyet eder:
1. Görmüş olduğu bu
güzel rü'yadan dolayı Allah'a hamd eder.[Buhârî, ta'bir]
2. Bu rü'yayı Allah'tan
bir müjde olarak kabul eder ve bunu başkalarına anlatır.[Buhârî, ta'bir]