بَاب
مَا جَاءَ فِي
الرُّؤْيَا
88. Rüya Hakkında
Gelen Hadisler)
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ
إِسْحَقَ
بْنِ عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ أَبِي
طَلْحَةَ
عَنْ زُفَرَ بْنِ
صَعْصَعَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
انْصَرَفَ مِنْ
صَلَاةِ
الْغَدَاةِ
يَقُولُ هَلْ
رَأَى أَحَدٌ
مِنْكُمْ
اللَّيْلَةَ
رُؤْيَا وَيَقُولُ
إِنَّهُ
لَيْسَ
يَبْقَى
بَعْدِي مِنْ
النُّبُوَّةِ
إِلَّا
الرُّؤْيَا
الصَّالِحَةُ
Ebu Hureyre (r.a.)'den
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) sabah namazın(ı kıldık)tan (sonra
yüzünü cemaate doğru) dönünce (onlara): Bu gece sizden biri(niz) rü'ya gördü
mü? diye sorar ve şöyle dermiş: "Muhakkak ki (artık) benden sonra
Nebilikten, sadık rüyadan başka bir şey kalmayacaktır."