بَاب
فِي
كَفَّارَةِ
الْمَجْلِسِ
27. Meclisin Keffareti
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
عَمْرٌو
أَنَّ
سَعِيدَ بْنَ
أَبِي
هِلَالٍ حَدَّثَهُ
أَنَّ
سَعِيدَ بْنَ
أَبِي
سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيَّ
حَدَّثَهُ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَمْرِو بْنِ
الْعَاصِ
أَنَّهُ
قَالَ
كَلِمَاتٌ
لَا
يَتَكَلَّمُ
بِهِنَّ
أَحَدٌ فِي
مَجْلِسِهِ
عِنْدَ
قِيَامِهِ
ثَلَاثَ
مَرَّاتٍ
إِلَّا
كُفِّرَ
بِهِنَّ
عَنْهُ وَلَا
يَقُولُهُنَّ
فِي مَجْلِسِ
خَيْرٍ
وَمَجْلِسِ
ذِكْرٍ إِلَّا
خُتِمَ لَهُ
بِهِنَّ
عَلَيْهِ
كَمَا يُخْتَمُ
بِالْخَاتَمِ
عَلَى
الصَّحِيفَةِ
سُبْحَانَكَ
اللَّهُمَّ
وَبِحَمْدِكَ
لَا إِلَهَ
إِلَّا
أَنْتَ
أَسْتَغْفِرُكَ
وَأَتُوبُ
إِلَيْكَ
Abdullah İbn Amr İbn Âs
dedi ki: (Bir takım) kelimeler vardır ki bir kişi meclisinden kalkarken onları
okuyacak olursa o kişiden (bu mecliste sadır olan hatalar) bu kelimeler
sebebiyle mutlaka affedilmiş olur. Bir kimse bu kelimeleri bir hayır ya da
zikir meclisinde okursa, bu meclis bu kelimeler sebebiyle o kimse için hayırla
sonuçlanmış olur. Tıpkı sayfa üzerinde mühür basılır gibi (bu meclisin sonuna
da hayır mührü basılmış olur. Sözü geçen kelimeler şunlardır:)
"Sübhanekellâhümme
ve bihamdike; lâ ilahe illâ ente; estağfiruke ve etûbu ileyk:
Meali:
Ey Allahım seni (noksan
sıfatlardan) tenzih ederim. Senden başka (hakiki) bir ilah yoktur, senden af
diliyor ve sana tevbe ediyorum."