DEVAM: 8. Halifeler
(Hakkında Gelen Hadisler)
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
قَالَ
حَدَّثَنِي
عَفَّانُ
بْنُ
مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا
حَمَّادُ
بْنُ
سَلَمَةَ
عَنْ أَشْعَثَ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
سَمُرَةَ
بْنِ جُنْدُبٍ
أَنَّ
رَجُلًا
قَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ إِنِّي
رَأَيْتُ
كَأَنَّ
دَلْوًا
دُلِّيَ مِنْ
السَّمَاءِ
فَجَاءَ
أَبُو بَكْرٍ
فَأَخَذَ
بِعَرَاقِيهَا
فَشَرِبَ
شُرْبًا ضَعِيفًا
ثُمَّ جَاءَ
عُمَرُ
فَأَخَذَ
بِعَرَاقِيهَا
فَشَرِبَ
حَتَّى
تَضَلَّعَ
ثُمَّ جَاءَ
عُثْمَانُ
فَأَخَذَ
بِعَرَاقِيهَا
فَشَرِبَ
حَتَّى
تَضَلَّعَ
ثُمَّ جَاءَ
عَلِيٌّ
فَأَخَذَ
بِعَرَاقِيهَا
فَانْتَشَطَتْ
وَانْتَضَحَ
عَلَيْهِ
مِنْهَا
شَيْءٌ
Semûre b. Cündüb'den
(rivayet edildiğine göre) Bir adam:
"Ey Allah'ın rasûlü. Ben (bu gece rüyamda) gökten sarkıtılmış kova gibi
bir-şey gördüm. Ebu Bekir geldi. (Onun) sapından tutup biraz içti. Sonra Ömer
geldi (kovanın) sapından tuttu, karnı şişinceye kadar içti. Sonra Osman geldi,
o da sapından tuttu karnı şişinceye kadar içti. Sonra Ali geldi (kovanın)
sapından tuttu. (Fakat kova sallandı) ondan üzerine birazcık (su) sıçradı"
dedi.
İzah:
Tercümemizden de
anlaşılacağı üzere, (4636) numaralı hadiste, Hz. Nebiin rüyasında gördüğünden
bahsettiği sâlih zattan maksat kendisidir. Bir başka ifadeyle, Hz. Nebi
kendisinden bahsederken "ben" sözü yerine o "sâlih bir zât"
sözünü kullanmıştır.
Mevzuumuzu teşkil eden
bu (4636) ve (4637) numaralı hadis-i şerifler, İslam tarihinde "hulefâ-i
râşdin" diye anılan dört halifenin dördünün de hadis-i şeriflerde
anlatılan sıraya uygun olarak, Hz. Nebiin sünneti doğrultusunda, halifelik
yapacaklarına, fakat Hz. Ali devrinde bu hizmetin çeşitli fitneler sebebiyle
sarsılıp hizmetin biraz zayıflayarak inkıtaa uğrayacağına ve Hz. Ebu Bekir'in halifeliğinin
de az süreceğine delâlet etmektedirler. Gerçekten de (4635) numaralı hadis-i
şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi, Hz. Ebu Bekir'in halifelik devri, iki
buçuk yıl sürmüştür.
Musannif Ebu Davud,
(4636) numaralı hadisi, Yunus ile Şuayb'ın da rivayet ettiklerini fakat
rivayetlerinde senedde bulunması gereken Amr b. Ebân'ı, atladıklarından
bunların rivayetlerinin munkatı' olduğunu söylenmiştir.