DEVAM: 16. Kader
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
النَّمَرِيُّ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
الْمَعْنَى
وَاحِدٌ
وَالْإِخْبَارُ
فِي حَدِيثِ سُفْيَانَ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
قَالَ
حَدَّثَنَا
زَيْدُ بْنُ
وَهْبٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ
مَسْعُودٍ
قَالَ
حَدَّثَنَا رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَهُوَ
الصَّادِقُ
الْمَصْدُوقُ
إِنَّ خَلْقَ
أَحَدِكُمْ
يُجْمَعُ فِي
بَطْنِ
أُمِّهِ أَرْبَعِينَ
يَوْمًا
ثُمَّ
يَكُونُ
عَلَقَةً مِثْلَ
ذَلِكَ ثُمَّ
يَكُونُ
مُضْغَةً مِثْلَ
ذَلِكَ ثُمَّ
يُبْعَثُ
إِلَيْهِ
مَلَكٌ
فَيُؤْمَرُ
بِأَرْبَعِ
كَلِمَاتٍ
فَيُكْتَبُ
رِزْقُهُ
وَأَجَلُهُ
وَعَمَلُهُ
ثُمَّ
يُكْتَبُ
شَقِيٌّ أَوْ
سَعِيدٌ
ثُمَّ يُنْفَخُ
فِيهِ الرُّوحُ
فَإِنَّ
أَحَدَكُمْ
لَيَعْمَلُ
بِعَمَلِ
أَهْلِ
الْجَنَّةِ
حَتَّى مَا
يَكُونُ
بَيْنَهُ
وَبَيْنَهَا
إِلَّا
ذِرَاعٌ أَوْ
قِيدُ
ذِرَاعٍ
فَيَسْبِقُ
عَلَيْهِ الْكِتَابُ
فَيَعْمَلُ
بِعَمَلِ
أَهْلِ النَّارِ
فَيَدْخُلُهَا
وَإِنَّ
أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ
بِعَمَلِ
أَهْلِ
النَّارِ
حَتَّى مَا
يَكُونُ
بَيْنَهُ
وَبَيْنَهَا
إِلَّا
ذِرَاعٌ أَوْ
قِيدُ
ذِرَاعٍ
فَيَسْبِقُ
عَلَيْهِ
الْكِتَابُ
فَيَعْمَلُ
بِعَمَلِ
أَهْلِ
الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا
Abdullah İbn Mes'ud'dan
rivayet edildiğine göre; doğru olan ve doğruluğu (Allah tarafından) tasdik
edilmiş olan Rasûlullah (s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur:
"Birinizin
yaratılış (maddesi) annesinin karnında kırk günde tamamlanır. Sonra (yaratılış
maddesi olan bu nutfe yine) bu şekilde (bu kırk günlük süre içerisinde) kan
pıhtısı halini alır. Sonra (yine) bu şekilde bir çiğnem (et) haline gelir (Bu
kırkar günlük üç merhaleden) sonra ona bir melek gönderilir. (Bu meleğe) dört
cümle (yi yazması) emredilir. Bunun üzerine (melek bu çocuğun) rızkını,
ecelini, amelini, bedbaht mı, bahtiyar mı olacağını yazar. Sonra ona ruh
üfürür... Muhakkak ki biriniz cennet ehline ait emelleri işler, o kadar ki
cennetle kendi arasında nihayet bir arşın yahut da bir arşın kadar (bir mesafe)
kalır. Fakat (hakkındaki) yazgı önüne geçer de cehennem ehlinin amelini işler
ve cehenneme girer.
Yine biriniz cehennem
ehline ait amelleri işler, o kadar ki cehennemle kendi arasında bir arşın ya da
bir arşın kadar (bir mesafe) kalır. Fakat (hakkındaki) yazgı önüne geçer. Bunun
üzerine cennet ehlinin amelini işler ve cennete girer."
İzah:
Buhari. tevhid;
bedu'l-halk; enbiya; kader; Müslim, kader; Tirmizî, kader, İbn Mâce. mukaddime;
Ahmed b. Hanbel, I, 382, 414, 430; IV. 64; V, 388.
Nutfe: Meni demektir.
Saîd . jman saadetine
eren bahtiyar kişidir.
Şaki: Aksine İman saadetini
tatmayan bedbaht kimsedir.
Hadisin zahiri
gösteriyor ki insan, anne karnında kırkar günlük üç devre kaldıktan sonra
Allah, ona ruh üfürmek için bir melek gönderir. Bu devrelerin toplamı dört ay
eder. Dört aydan sonra anne karnındaki cenine melek tarafından ruh üfürülür.
Doğduğu zaman yiyip içeceği rızkı, eceli, ameli, şaki mi yoksa said mi olacağı
yazılır. İşte mukadderat denilen şeyler bunlardır. Hadis-i şerif sarahaten
kaderi isbat etmektedir.
Yalnız Rasûlullah
(s.a.v.) bu hadiste nadiren meydana gelen halleri beyan etmektedir. Bu haller
ömür boyunca cennete girmeye sebep olan amelleri işleyip, sonunda cehennemlik
olmak ve ömrü boyunca cehenneme girmeyi mucib ameller işleyip sonunda cennete
girmektir. Teâlâ Hazretlerinin lutf-u keremine nihayet olmadığı için birçok
insanlar ölümlerine yakın serden hayra dönerler. Hayırdan şerre dönenler ise,
pek nadir görülür. Rasûlullah (s.a.v.) bu halleri arşınla temsil buyurmuştur.
Yani ölümüyle ahiret arasında o kadar az zaman kalmıştır ki, bu kimse ile
varacağı yer arasında sadece bir arşın mesafe kalmasına benzer. Ekseri
hallerde ise insanlar, amellerine göre dünyadan giderler.[Davudoğlu Ahmed,
Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, X, 615.]
İnsanoğlunun yaradılış safhaları
Kur'an-i Kerim'de meâlen şöyle beyan buyuruluyor:
"Andolsun ki biz
insanı (Adem'i) çamurun özünden yarattık. Sonra Âdem'in neslini muhkem ve
sağlam bir yerde (rahimde) az bir su yaptık. Daha sonra o suyu kan pıhtısı
haline getirdik. Bundan sonra da kan pıhtısını bir parça et durumuna koyduk.
Bunun sonunda et parçasını insan iskeleti haline soktuk. Bunun ardından da
kemiklere et giydirdik. Daha sonra ona başka bir yaratılış (ruh) verdik. Bu sebeple
bak! Şekil verenlerin en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir!"[Mu'minun
12-14.]
4700 numaralı hadisin
şerhinde de açıkladığımız gibi insanın dört türlü yazgısı vardır, Bu hadis-i
şerifte sözkonusu edilen bunlardan sadece birisidir.