DEVAM: 16. Kader
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ عُمَرَ
بْنِ مُحَمَّدٍ
عَنْ عُمَرَ
مَوْلَى
غُفْرَةَ
عَنْ رَجُلٍ
مِنْ
الْأَنْصَارِ
عَنْ
حُذَيْفَةَ
قَالَ قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
لِكُلِّ
أُمَّةٍ
مَجُوسٌ
وَمَجُوسُ
هَذِهِ
الْأُمَّةِ
الَّذِينَ
يَقُولُونَ
لَا قَدَرَ
مَنْ مَاتَ
مِنْهُمْ
فَلَا تَشْهَدُوا
جَنَازَتَهُ
وَمَنْ
مَرِضَ مِنْهُمْ
فَلَا
تَعُودُوهُمْ
وَهُمْ
شِيعَةُ
الدَّجَّالِ
وَحَقٌّ
عَلَى
اللَّهِ أَنْ
يُلْحِقَهُمْ
بِالدَّجَّالِ
Huzeyfe (r.a.)'den
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah
(s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur: "Her ümmetin bir mecusisi vardır. Bu
ümmet'in mecusisi de "kader yoktur" diyenlerdir. (Binaenaleyh)
onlardan kim ölürse cenazelerinde bulunmayın, onlardan kim hastalanırsa onu
ziyaret etmeyin. (Çünkü) o (nlar) Deccal'in ordularıdır. Allah kesinlikle
onları Deccal'e kavuşturacaktır."
İzah:
Bilindiği gibi Deccal
yalancı demektir. Kıyamet alametlerinden
olarak ortaya çıkacak yalancının adıdır. Hadis-i şeriflerde Deccalden
sık sık bahsedilir.
Deccal kıyamet günü
yaklaştığında Mehdi'den önce zuhur edecek ve yeryüzünde fesat çıkaracaktır.
Hıristiyanlar ona "Yalancı Mesih" derler. İslam'da Müseylime gibi
Nebilik iddia eden otuz kadar deccalden bahsedilmiş, en büyük fitneye sebep
olarak deccalin ise ahir zamanda çıkacağı haber verilmiştir. Hadis-i şeriflere
göre Deccal doğudan çıkacaktır.[Bk. Tirmîzî fiten] Mesih'ten önce otuz tane
yalancı Nebi çıkacaktır.[Bk. Ahmed b. Hanbel, II, 104.] "Deccal çıktığı
zaman yanında su ve ateş bulunacaktır.[Buhari. Enbiya 50] İnsanlar deccalden
korkarak dağlara kaçacaklardır.[Müslim, fiten] Sonunda Hz. İsa, Deccali
öldürecektir.[Tirmîzî, fiten]
Görüldüğü gibi bu
hadis, "kaderiyye" isminin kaderi inkâr eden fırka mensuplarına ait
olduğunu ve bu fırkanın da sapık olduğunu, binaenaleyh hastalarını ziyaret
etmenin, cenaze merasimlerine katılmanın caiz olmadığını ve âhir zamanda
Deccalin ordusunu bunların teşkil edeceğini açıkça ifade etmektedir.
Ancak Hafız el-Münziri
bu hadisin senedinde bulunan Ömer'in, güvenilen bir ravi olmadığı ve ensardan
bir adam olduğu söylenen diğer ra-vinin de kimliğinin meçhul olduğu ve her ne
kadar bu hadisin başka bir kanaldan da rivayet edildiği söylenmişse de bu
rivayetin sabit görülmediği gerekçesiyle, bu hadisi tenkid ederek
"munkatı"' denilen hadis çeşitlerinden olduğunu söylemiştir.