SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

DİYAT BAHSİ

<< 4525 >>

DEVAM: 9. Kasame İle Kısası Terketmek

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى الْحَرَّانِيُّ حَدَّثَنِي مُحَمَّدٌ يَعْنِي ابْنَ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ بُجَيْدٍ قَالَ إِنَّ سَهْلًا وَاللَّهِ أَوْهَمَ الْحَدِيثَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَتَبَ إِلَى يَهُودَ أَنَّهُ قَدْ وُجِدَ بَيْنَ أَظْهُرِكُمْ قَتِيلٌ فَدُوهُ فَكَتَبُوا يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ خَمْسِينَ يَمِينًا مَا قَتَلْنَاهُ وَلَا عَلِمْنَا قَاتِلًا قَالَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ عِنْدِهِ بِمِائَةِ نَاقَةٍ

 

Abdurrahman b. Büceyd (r.a) den; Muhammed b. İbrahim; "Vallahi Sehl (b. Has'ame) hadiste vehme kapıldı" dedi.

 

Şüphesiz Rasûlullah (s.a.v) Yahudilere: "Aranızda öldürülmüş birisi bulundu, onun diyetini veriniz" diye yazdı. Onlar da; elli kez: "Onu biz öldürmedik ve öldüreni de bilmiyoruz" diye Allah'a yemin ederek (cevap) yazdılar.

 

Râvî der ki: Rasûlullah (s.a.v) kendi yanından yüz deve ile maktulün diyetini verdi.

 

 

İzah:

Bu hadisin râvilerinden Muhammed b. îbrâhim, 4520 4521 ile 4523 nolu hadislerin râvisi Sehı b. Ebî Has'ame'nin, rivayet ettiği hadiste vehme düştüğünü söyler. İşaret edilen rivayetlerden birisinde (4523) diğerlerinden farklı olarak Hz. Pey­gamber (s.a.v) in, maktulün diyetini zekât develerinden ödediği bildiril­mektedir. Diğer rivayetlerde ise efendimizin diyeti, kendi malından öde­diği bildirilmektedir.

 

İmam Şafiî ise Sehl hadisini üzerinde durduğumuz bu hadise tercih et­miş ve bunun sebebini şöyle açıklamıştır:

 

"Birisi bana, İbn Buceyd hadisini niçin almıyorsun diye sordu. Şu ce­vâbı verdim: İbn Buceyd'in, Rasûlullah'tan hadis işitip işitmediğini bil­miyorum. Eğer işitmemişse onun rivayeti mürseldir. Biz de, mürsel ile amel etmiyoruz. Halbuki sen biliyorsun ki Sehl, Rasûlullahla birlikte bu­lunmuş ve ondan hadis işitmiştir...1'

 

İbn Hacer Isâbe'de, Abdurrahman b. Buceyd'in terceme-i halini verir­ken, Ebûbekir b. Ebî Davud'un onun için "sahabe" dediğini söyler. îbn Ebî Hâtem de, İbn Buceyd'in hem Rasûlullah'tan hem de dedesinden ha­dis rivayet ettiğini bildirmiştir. İbn Hıbban ise, onun için sahâbi denildi­ğini söyledi, daha sonra da gerçekte tabiilerin güvenilirlerinden olduğunu zikreder. Beğavî de "onun sahabi mi yoksa,tabiî mi olduğunu bilmiyo­rum" demektedir. Ebû Amr "Rasûlullah'a yetişti ama zannımca ondan ha­dis duymadı. Sahâbi oluşu tartışmalıdır. Ancak, hadis rivayet etmiştir. Ulemâdan bâzıları onun hadisinin mürsel olduğunu söyler..." der.

 

Ayrıca bu rivayette diğerlerinden farklı olarak Yahudilerin elli kez ye­min ettikleri bildirilmektedir. Ancak bu tür yeminlere itibar edilmez. Çün­kü yemin kaza meclisinde olur.