بَاب
الْأَمْرِ
وَالنَّهْيِ
17. (İyiliği) Emir Ve
(Kötülükten) Nehy Etmek
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
يُونُسُ بْنُ
رَاشِدٍ عَنْ
عَلِيِّ بْنِ
بَذِيمَةَ
عَنْ أَبِي
عُبَيْدَةَ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَسْعُودٍ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
أَوَّلَ مَا
دَخَلَ
النَّقْصُ عَلَى
بَنِي
إِسْرَائِيلَ
كَانَ
الرَّجُلُ
يَلْقَى
الرَّجُلَ
فَيَقُولُ
يَا هَذَا اتَّقِ
اللَّهَ
وَدَعْ مَا
تَصْنَعُ
فَإِنَّهُ
لَا يَحِلُّ
لَكَ ثُمَّ
يَلْقَاهُ
مِنْ الْغَدِ
فَلَا يَمْنَعُهُ
ذَلِكَ أَنْ
يَكُونَ
أَكِيلَهُ
وَشَرِيبَهُ
وَقَعِيدَهُ
فَلَمَّا
فَعَلُوا
ذَلِكَ
ضَرَبَ
اللَّهُ
قُلُوبَ
بَعْضِهِمْ
بِبَعْضٍ
ثُمَّ قَالَ
لُعِنَ
الَّذِينَ
كَفَرُوا
مِنْ بَنِي
إِسْرَائِيلَ
عَلَى
لِسَانِ
دَاوُدَ
وَعِيسَى
ابْنِ
مَرْيَمَ
إِلَى
قَوْلِهِ
فَاسِقُونَ
ثُمَّ قَالَ
كَلَّا
وَاللَّهِ
لَتَأْمُرُنَّ
بِالْمَعْرُوفِ
وَلَتَنْهَوُنَّ
عَنْ
الْمُنْكَرِ
وَلَتَأْخُذُنَّ
عَلَى يَدَيْ
الظَّالِمِ
وَلَتَأْطُرُنَّهُ
عَلَى
الْحَقِّ
أَطْرًا
وَلَتَقْصُرُنَّهُ
عَلَى
الْحَقِّ
قَصْرًا
Abdullah b. Mes'ud (r.a)
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu
söylemiştir: "İsrail oğullarında meydana gelen ilk kusur şudur: Birisi,
(kötülük işleyen) başka bir adamla karşılaşır ve ona: "Ey adam! Allah'tan
kork, yaptığını terk et, çünkü o sana helal olmaz, derdi. Sonra ertesi gün
onunla tekrar karşılaşır fakat dünkü yaptığı, onunla birlikte yemesine,
içmesine ve oturmasına mani olmazdı. Bunu yaptıklarında Allah onların
kalblerini biri birine karıştırdı (Günah işlemeyenlerin kalplerini günah
işleyenlerin kalplerine muvafık kıldı)" Rasûlullah sonra "İsrail oğullarından kafir
olanlar; Davud'un ve Meryem oğlu İsa'nın dili ile lanetlendiler" diye
başlayan ayetleri: "Fakat onların çoğu taştırlar."[Maide 81]
mealindeki ayetin sonuna kadar okudu. Daha sonra şöyle buyurdu: "Dikkat
ediniz, gerçekten vallahi siz ya iyiliği emreder kötülükten men edersiniz,
zalimin elinden tutup onu hakka döndürürsünüz ve onu hak üzere tutarsınız (ya
da sizin de kalplerinizi biribirine karıştırır)