بَاب
فِي تَدَاعِي
الْأُمَمِ
عَلَى الْإِسْلَامِ
5. Milletlerin Islama
Karşı (Savaşmak Üzere) Biribirlerini Davet Etmeleri
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
الدِّمَشْقِيُّ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
بَكْرٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
جَابِرٍ حَدَّثَنِي
أَبُو عَبْدِ
السَّلَامِ
عَنْ ثَوْبَانَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُوشِكُ الْأُمَمُ
أَنْ
تَدَاعَى
عَلَيْكُمْ
كَمَا تَدَاعَى
الْأَكَلَةُ
إِلَى
قَصْعَتِهَا
فَقَالَ
قَائِلٌ
وَمِنْ
قِلَّةٍ
نَحْنُ يَوْمَئِذٍ
قَالَ بَلْ
أَنْتُمْ
يَوْمَئِذٍ
كَثِيرٌ
وَلَكِنَّكُمْ
غُثَاءٌ
كَغُثَاءِ
السَّيْلِ
وَلَيَنْزَعَنَّ
اللَّهُ مِنْ
صُدُورِ
عَدُوِّكُمْ
الْمَهَابَةَ
مِنْكُمْ
وَلَيَقْذِفَنَّ
اللَّهُ فِي
قُلُوبِكُمْ
الْوَهْنَ فَقَالَ
قَائِلٌ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
وَمَا الْوَهْنُ
قَالَ حُبُّ
الدُّنْيَا
وَكَرَاهِيَةُ
الْمَوْتِ
Sevban (r.a)'den rivayet
edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Yakında milletler
yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi
size karşı (savaşmak için) biribirlerini davet edecekler."
Birisi: "Bu o gün
bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi. Rasûlullah (s.a.v.); "Hayır,
aksine siz o gün kalabalık fakat selin önündeki çörçöp gibi zayıf olacaksınız.
Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak sizin
gönlünüze de vehn atacak" buyurdu. Yine bir adam: Vehn nedir? ya
Rasûlullah diye sorunca, "Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü
görmektir" buyurdu.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, II,
259; V. 278.
Bu terceme
Avnü'l-Ma'bud'un izahına göre yapılmıştır. Bezlü'l-Mechûd'laki izaha göre
"yemek yiyenlerin çanakları etrafında toplandıklar) gibi" şeklinde
olur.
Hadisten anladığımıza
göre, İslam düşmanları, müslümanları yok edip kuvvetlerini kırmak için
birbirlerini birleşmeye davet edeceklerdir. Bu davet, sofrasına adam davet
eden bir sofra sahibi rahatlığı içerisinde olacaktır. Yani nasıl ki onlar için
sofraya oturup yemek zor olmayan bir işse, kafirlerin İslama karşı birlik
çağrısında bulunup müslümanlarm zenginliklerini yemeleri de engellenemez bir
kolaylık taşıyacakcaktı. Kafirler islam dünyasını önlerine konmuş bir sofraya benzetecekler
ve bu cazip
sofrayı paylaşmak için birbirlerini davet edeceklerdir. Onları böyle
bir işi yapmaya cüretlendiren şey müslümanların azlığı değil aksine onların takva
bakımından güçsüzlüğü ve dünyaya aşırı düşkünlükleri olacaktır. Çünkü ölümden
korkan ve dünyaya fazlaca düşkün olanlar, fedakarlıklara katlanamazlar. Canları
ve mallan ile katılmaları gereken cihâdı ihmal ederler. Böylece eskiden olduğu
gibi düşmanlara karşı heybetli değildirler ve artık düşmanlar onlardan
kor-mazlar, çekinmezler.
Nebi (s.a.v.)'in bu
haberi, Osmanlı devletinin, birleşen kâfirler tarafından yenilip parçalanması
ve bu gün müslümanların zenginliklerinin çeşitli yollar ve siyonist çabalarla
yağmalanması olayı ile ne kadar da uyuşmaktadır.
Hadisi şerifte,
Rasûlullah müslümanların uğrayacakları güçsüzlüğü vehn kelimesi ile ifâde
etmiştir. Vehn aslında sözlük olarak zayıflık manasınadır. Efendimiz vehn
konusunda kendine sorulan soruya, zaafa sebep olacak şeyleri bildirmek
suretiyle cevap vermiştir.
Tîbi bu meseleyi:
" Zaafın çeşidini Öğrenmek için sorulmuş bir sorudur. Yahut da soruyu
soran şahıs, zayıflığın hangi cihetten geleceğini öğrenmek istemiştir."
sözleri ile izah etmektedir.