DEVAM: 16. Bıyığı
Almak (Kısaltmak)
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
صَدُقَةُ
الدَّقِيقِيُّ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عِمْرَانَ
الْجَوْنِيُّ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
قَالَ
وَقَّتَ
لَنَا رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَلْقَ
الْعَانَةِ
وَتَقْلِيمَ
الْأَظْفَارِ
وَقَصَّ
الشَّارِبِ
وَنَتْفَ
الْإِبِطِ أَرْبَعِينَ
يَوْمًا
مَرَّةً
قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
جَعْفَرُ
بْنُ سُلَيْمَانَ
عَنْ أَبِي
عِمْرَانَ
عَنْ أَنَسٍ
لَمْ
يَذْكُرْ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
وُقِّتَ
لَنَا
وَهَذَا
أَصَحُّ
Enes b. Malik {r.a)
şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), bizim kırk günde bir elek tıraşı olmamızı,
tırnakları kesmemizi, bıyığı kısaltmamızı ve koltuk allını yolmamız! tayin
etti.(emretti)
Ebû Davûd der ki: Bu
hadisi Cafer b. Süleyman îmrân'dan o da Enes'den Hz. Nebii anmadan rivayet
cinıiş ve "bize tayin edildi (emredildi)" demiştir. Bu esahtır.
İzah:
Tirmizî, Edep; Müslim,
Tahare
Hadisin tinnizîdeki
rivayetinin sonunda "kirkgünden fazlaya bırakılmaz" ilavesi vardır.
Ebu Davûd'dakinin
aksine Tirmizî'de Hz. Nebi anılmadan "Tayin edildi" (emredildi)
şeklinde olan rivayetin daha sahih olduğu söylenmektedir.
Bu hadis, kişinin
yapması gereken iç temizlikleri için. tırnak kesmek ve bıyıklan kısaltmak için
bir zaman tayin etmektedir. Bu zaman da kırk gündür, Ancak kırk gün. bu işler
için. tayin edilen tek vakit değil, son müddettir. Yani anılan şeyler kırk
günden daha sonraya bırakılmamalıdır.
İç tıraşı olmak, tırnak
kesmek ve bıyık kısalimak temizliği temin için gerekli şeylerdir. Rasûlullah
Efendimizin leyin ettiği bu müddeti o günün şart ve imkanlarına göre
değerlendirmek gerekir. Anılan temizlikler için günümüzde kırk gün hayli uzun
bir müddettir, Aslolan, lırnaklar ya da kıllar uzadığı zaman kesmektir. Bu,
haftada bir de olabilir. Daha kısa zamanda da olabilir; kişilere göre
değişebilir. Kimilerinin tırnak ve kılları daha çabuk uzar; dolayısıyla, daha
kısa zamanda kesilmesi gerekir. Kimi-lerinki de daha geç uzar ve daha uzun bir
zamanda kesilmesi gerekir. Ancak hadise muhalefet etmemek için her halükârda
kırk günden fazlaya bırakmamak gerekir.