DEVAM: 5. Misafirlik
Konusunda Gelen Hadisler
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
شُعْبَةَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
الْجُودِيِّ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
الْمُهَاجِرِ
عَنْ
الْمِقْدَامِ
أَبِي
كَرِيمَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَيُّمَا
رَجُلٍ
أَضَافَ
قَوْمًا فَأَصْبَحَ
الضَّيْفُ
مَحْرُومًا
فَإِنَّ نَصْرَهُ
حَقٌّ عَلَى
كُلِّ
مُسْلِمٍ
حَتَّى
يَأْخُذَ
بِقِرَى
لَيْلَةٍ
مِنْ زَرْعِهِ
وَمَالِهِ
el-Mikdâm Ebû Kerîme
(r.a)'den rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Herhangi
bir kimse bir kavme misafir olur da (orada ikramdan ve ağırlanmaktan) mahrum
olarak sabahlarsa, (bu misafirin en azından) bir gecelik yiyecek hakkını alacak
kadar ona tahılından ve (diğer) mal(lar)ından yardım etmek (orada bulunan) her
müslüman üzerine (düşen) bir görevdir."