بَاب
فِي أَكْلِ
الثُّومِ
40. Sarmısak Yemek
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ
حَدَّثَنِي
عَطَاءُ بْنُ أَبِي
رَبَاحٍ
أَنَّ
جَابِرَ بْنَ
عَبْدِ اللَّهِ
قَالَ إِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
أَكَلَ
ثُومًا أَوْ
بَصَلًا
فَلْيَعْتَزِلْنَا
أَوْ لِيَعْتَزِلْ
مَسْجِدَنَا
وَلْيَقْعُدْ
فِي بَيْتِهِ
وَإِنَّهُ
أُتِيَ
بِبَدْرٍ
فِيهِ
خَضِرَاتٌ
مِنْ
الْبُقُولِ
فَوَجَدَ لَهَا
رِيحًا
فَسَأَلَ
فَأُخْبِرَ
بِمَا فِيهَا
مِنْ
الْبُقُولِ فَقَالَ
قَرِّبُوهَا
إِلَى بَعْضِ
أَصْحَابِهِ
كَانَ مَعَهُ
فَلَمَّا
رَآهُ كَرِهَ أَكْلَهَا
قَالَ كُلْ
فَإِنِّي
أُنَاجِي مَنْ
لَا تُنَاجِي
قَالَ
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
بِبَدْرٍ
فَسَّرَهُ
ابْنُ وَهْبٍ
طَبَقٌ
Câbir b. Abdillah (r.a)
Rasûlullah (s.a.v.)'in; "Sarımsak veya soğan yiyen kimse bizden uzak
dursun. -Yahutta mescidimizden uzak dursun- ve evinde otursun" buyurduğunu
söyledi.(Yine Câbir şöyle dedi): Hz. Nebi (s.a.v.)'e (bir gün) içinde taze
sebze bulunan bir tabak getirildi de onda (çirkin) bir koku duydu, (bu kokunun
ne olduğunu) sordu. (Bunun üzerine) tabakta bulunan sebzelerin neler olduğu
kendisine haber verildi. (Tabaktaki sebzelerin neler olduğunu anlayınca)
yanında bulunan sahâbîlerden birine (işarette bulunarak); "Bu sebzeleri
şuna götürünüz" buyurdu. (O sahâbî de, Nebi (s.a.v.)'in bu hareketini)
görünce (bu sebzeleri) yemek istemedi. (Nebi s.a.v.): "Sen ye, (benim
yemediğime bakma). Çünkü ben senin konuşmadığın kimselerle konuşuyorum" buyurdu.
(Ravi Ahrned b. Salih)
dedi ki: İbn Vehb, (metinde geçen) "bedr" kelimesini
"tabak" diye tefsir etti.
Ayrıca bu hadis'i
Buhari, ezan, et'ime, i'tisam; Müslim, mesâcid; Tirmizî, et'ime; Nesâî,
mesâcid; Ahmed b. Hanbel, III, 65, 85, 374, 387, 400, IV, 194. te tahric etti.
İzah; 3829 da.