بَاب
فِي
الدَّاذِيِّ
6. (Şıra İçerisine
Atılıp Şıranın Kabarmasını Sağlayan) Ed-Dazi (Denilen Tane) Hakkında (Gelen
Hadisler)
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
زَيْدُ بْنُ
الْحُبَابِ
حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ
بْنُ صَالِحٍ
عَنْ حَاتِمِ
بْنِ
حُرَيْثٍ عَنْ
مَالِكِ بْنِ
أَبِي
مَرْيَمَ
قَالَ دَخَلَ
عَلَيْنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ غَنْمٍ
فَتَذَاكَرْنَا
الطِّلَاءَ
فَقَالَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
مَالِكٍ
الْأَشْعَرِيُّ
أَنَّهُ
سَمِعَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
لَيَشْرَبَنَّ
نَاسٌ مِنْ
أُمَّتِي
الْخَمْرَ
يُسَمُّونَهَا
بِغَيْرِ
اسْمِهَا
Mâlik b. Ebî Meryem'den
şöyle dediği rivayet olunmuştur: (Bir gün) Abdurrahman b. Ganem yanımıza geldi.
(Kendisiyle) tıla' (denilen içki) hakkında konuştuk. (Bu husustaki görüşlerini
açıklarken şöyle) dedi: "Ebû Mâlik el-Eş'arî bana, Rasûlullah (s.a.v.)'i
(bu hususta şöyle) buyururken işittiğini söyledi: "Ümmetimden bir takım
insanlar şarabı mutlaka içecekler, ona isminden başka bir ad takacaklar."
İzah:
İbn Mâce, fiten
Hadisin İbn Mâce'deki
devamı şu mealdedir: "Onların ba-şuçlannda çalgılar çalınacak ve şarkıcı
kadınlar şarkı söyleyecek. Allah onları yere batıracak ve onlardan bir takım
maymunlar ve domuzlar yaratacaktır."
Bilindiği gibi tıla'
kaynatılıp da buharlaşma sebebiyle üçte ikisinden azı kaybolan yaş üzüm
sırasıdır.
Hadis-i şerifte tıla'
hakkındaki hükmü açıkça belirten bir ifade yoktur. Biz fıkıh ulemasının şarabın
dışındaki içkiler hakkındaki görüşünü 3681 numaralı hadisin şerhinde
açıklamıştık. Ulemanın büyük çoğunluğuna göre çoğu sarhoş eden maddelerin azını
almak da haramdır.
Hanefî mezhebine göre
tıla' da haramdır. "Ancak onun haramhğı şarabın haramlığından daha
aşağıdır. Bu bakımdan onun satışı caizdir ve telef edildiğinde sahibine kıymetinin
ödenmesi gerekir."
Avnü'l-Ma'bûd yazarı bu
hadis-i şerifi açıklarken şu görüşlere yer vermektedir: "Metinde geçen,
"Ona isminden başka bir ad takarlar" cümlesiyle, ileride zuhur
edecek bir takım insanların, içmek istedikleri sarhoşluk verici içkilerin
aslında şarap olmadığına önce kendilerini sonra da başkalarını da ikna etmek
için onlara "bal suyu" "darı suyu" gibi içilmesi mubah olan
içki isimleri takacakları belirtilmektedir. Onların bu sözlerinde yalancı
oldukları kastedilmektedir. Turbiştî ile İbn Melek böyle demişlerdir."
Hanefî âlimlerinden
AIiyyü'1-Kârî de bu cümleyi açıklarken şöyle diyor:
"Bu cümlede önemli
olanın, içilen şeyin sarhoşluk verip vermemesidir, ismi değildir. Meselâ kahve
ne kadar içilirse içilsin sarhoşluk vermediğinden asla haram değildir. Onun
isminin şu veya bu olmasının da zerre kadar önemi yoktur.
Fakat, içilmesi mubah
olan bir içkiyi şarap içer gibi içmek yani şarap içmeye benzeterek içmek yasaklanmıştır.
Binaenaleyh süt ve su gibi içilmesi mubah olan içkilerin şarap içer gibi bir
tavırla veya şarap içilen kadehlerle içilmesi eaiz değildir.
Hadis-i şerif,
sarhoşluk veren tüm içkilerin ve dolayısıyla şıraların içine atılınca onların
kükremesine sebep olan dâzi denilen tanenin haram olduğunu söyleyen cumhur
ulemanın delilidir. Hadisin bab başlığı ile ilgili kısmı da bu yönüdür."