بَاب
كَرَاهِيَةِ
مَنْعِ
الْعِلْمِ
9. İlme Engel Olmanın
Kötülüğü
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
عَلِيُّ بْنُ
الْحَكَمِ
عَنْ عَطَاءٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ سُئِلَ
عَنْ عِلْمٍ
فَكَتَمَهُ
أَلْجَمَهُ
اللَّهُ بِلِجَامٍ
مِنْ نَارٍ
يَوْمَ
الْقِيَامَةِ
Ebu Hureyre(r.a)'den
rivayet olunduğuna göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurmuştur: "Bir kimse kendisinden sorulan bir meseleyi gizler de cevap
vermezse, Allah, kıyamet gününde ona ateşten bir gem vurur."
Diğer tahric: Tirmizî,
ilim; İbn Mace, mukaddime; Ahmed b. Hanbel, II, 263, 305, 344, 353, 495.
AÇIKLAMA:
Müslümanlar, kesin
olarak bildikleri bir meseleyi bir ihtiyaca dayanarak soran kimselere
açıklamakla mükelleftirler. Bu hususta bildiklerini açıklamayanlar manevî
cezaya müstehak olurlar. Şu kadar var ki, kendisinden sual edilen zat bu
meseleyi güzelce bilmelidir. Soran kimse de güzel bir maksatla sormuş olmalıdır.
Aksi takdirde cevap vermek gerekmez.[Bilmen, Ö.Nasuhi, Hikmet Gonceleri, 263.]
Bu mevzuda Hattabî
(r.a) şöyle diyor:
"Bu hadis-i
şerifte, saklanılması ahirette ateşten gem vurulma ce zasını gerektirdiğinden
bahsedilen ilimden maksat, öğretilmesi ve öğ renilmesi farz-ı ayın olan
ilimlerdir. Müslüman olmak istediği için "Din nedir? İslam nedir? Bana
öğretiniz" diyen bir kafiri gören kimse nin ona dininin ve İslamm ne
olduğunu öğretmesi, yahutta yeni müslüman olup namaz kılmasını İyice bilmeyen
ve namaz vakti yaklaştığı için, "Bana namazın nasıl kılınacağını
öğretiniz" diyen kimseyi gören bir müslümanın namazı öğretmesi; haramlar
ve helaller hakkında fetva isteyen bir kimseye bunları öğretmek gibi hususlar
da bu hadisin kapsamına girer. Çünkü bu gibi meselelerde sorulan bir soruya
cevap vermekten kaçınan kimseler günahkar ve bu hadis-i şerifin bahsettiği
tehdide hedef olurlar. Öğrenilmesi nafile olan ve insanların öğrenmeye
ihtiyaçları olmayan bilgileri öğretmenin hükmü ise böyle değildir.
Nitekim Kadı
İyaz'a,"İHm tahsil etmek her müslümana farzdır"[Bk. İbn Mace,
mukaddime; Münzirî, et-Tergîb ve'l-Terhîb, İlim, hadis no: 10.] hadisinin
hükmü sorulunca; "Burada kastedilen ilimden maksat, kendisiyle amel
edilmesi farz olan şeylerdir. Kendisiyle amel etmen sana farz olmayan şeyleri
öğrenmen de sana farz değildir" cevabını vermiştir."
Görülüyor ki Hattabî,
burada bir meseleyle ilgili ilmi saklamaktan doğacak sorumluluğun derecesini,
o ilmi öğrenmenin derecesiyle ölçmektedir. Bir başka ifadeyle, Öğrenilmesi farz
olan bir ilmi saklamanın haram, vacip olan bir ilmi saklamanın mekruh olduğunu
açıklamaktadır.