DEVAM: 3. Hakimliğe
Talip Ve Hırslı Olmak
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
قُرَّةُ بْنُ
خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
حُمَيْدُ بْنُ
هِلَالٍ
حَدَّثَنِي
أَبُو
بُرْدَةَ قَالَ
قَالَ أَبُو
مُوسَى قَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَنْ
نَسْتَعْمِلَ
أَوْ لَا
نَسْتَعْمِلُ
عَلَى
عَمَلِنَا مَنْ
أَرَادَهُ
Ebû Musa (el-Eş'arî'den;
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Biz bu
görevimize onu isteyeni hiçbir zaman getirmeyiz" yahutta
"getirmeyeceğiz"
İzah:
Buhari, icâre,
mürteddîn, ahkâm; Müslim, imâre; Ebû Dâvûd, hudüd; Ahmed b. Hanbel, IV, 409.
Hz. Nebi (s.a.v.),
kendiliğinden hâkimlik yapmaya heves edip hakimlik görevi almak üzere kendisine
müracaat eden kimselere bu görevi vermemiştir.
Çünkü bir önceki
hadis-i şerifte açıklandığı üzere, bu göreve kendi arzusu ve isteğiyle gelen
kimseler kendi güçleriyle başbaşa kalırlar, Allah'ın özel yardımına nail
olamazlar.