DEVAM: 23. (Tüm)
Malını Sadaka Olarak Vermeyi Adayan Kimse Hakkındaki Hadisler
حَدَّثَنِي
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
بْنُ
عُيَيْنَةَ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ ابْنِ
كَعْبِ بْنِ
مَالِكٍ عَنْ
أَبِيهِ
أَنَّهُ قَالَ
لِلنَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَوْ أَبُو
لُبَابَةَ
أَوْ مَنْ
شَاءَ
اللَّهُ
إِنَّ مِنْ
تَوْبَتِي
أَنْ
أَهْجُرَ
دَارَ
قَوْمِي
الَّتِي
أَصَبْتُ
فِيهَا
الذَّنْبَ
وَأَنْ
أَنْخَلِعَ
مِنْ مَالِي
كُلِّهِ
صَدَقَةً
قَالَ
يُجْزِئُ عَنْكَ
الثُّلُثُ
Kâ'b b. Mâlik'den
rivayet edildiğine göre; O veya Ebû Lübâbe ya da Allah'ın dilediği birisi, Hz.
Peygamber (s.a.v.)'e: İçerisinde günaha girdiğim, kavmimin bu yurdunu terketmek
ve malımın tümünden sadaka olarak soyulmak benim tevbemdendir, dedi. Hz. Nebi
(s.a.v.): “Üçte birini vermen yeter" buyurdu.
İzah:
Muvatta, nüzûr. Bu
rivayetin isnadı, İbn Şihâb ez-Zührî'den sonra, diğer rivayetlerle farklılık
arzetmektedir.
Bu rivayette Hz. Nebi
(s.a.v.)'e gelip, malının tümünü tev-besinin kemali için sadaka olarak
dağıtmayı istediğini söyleyen zâtın kim olduğunda şüpheye düşülmüştür. Anılan
şahsın Kâ'b b. Mâlik olabileceği gibi Ebû Lübâbe veya bir başkasının da
olabileceğine de işaret edilmektedir.
Ebû Lübâbe de, Kâ'b b.
Mâlik gibi, Tebük seferine iştirak etmeyip tevbe eden ve tevbesi kabul
edilenlerdendir. İbn Abdilberr'in el-İstîâb fî Ma'rifeti'I-Ashâb adındaki
eserinde naklettiğine göre; Ebû Lübâbe, Tebük seferine gitmemiş, sonra
kendisini bir direğe bağlayıp, Allah tevbesini kabul edinceye kadar çözmemeye,
hiçbir şey yiyip içmemeye yemin etmişti. Bir hafta bir şey yiyip içmeden kalıp
bayılmış, sonunda kendisine tevbesinin kabul edildiği haber verilmiş fakat o,
"Bu sefer de Rasûlullah gelip çözünceye kadar kendisini çözmemeye yemin
etmiş", nihayet Hz. Nebi gelerek onu eli ile çözmüştür. Bunun üzerine Ebû
Lübâbe: "Ya Rasûlallah! İçerisinde günaha girdiğim kavmimin evini
terketmek ve bütün malımdan, Allah ve Ra-sûlü için soyulmak da benim
tevbemdendir" demiş, cevap olarak Hz. Nebi (s.a.v.): "Üçte biri
yeter, ya Ebâ Lübâbe" karşılığını vermiştir.
Görüldüğü gibi, İbn
Abdilberr, bahsetmekte olduğumuz hadisteki sa-ıâbînin Ebû Lübâbe olduğunu
belirtmektedir. İmam Mâlik'in Muvatta'ın-ia da Ebû Lübâbe'nin adı geçmektedir.
Muvatta'ın rivayeti şu
şekildedir:
İbn Şihâb'a haber
verildi ki Ebû Lübâbe b. Abdilmünzir, tevbesi kabul edildiğinde:
Ya Rasûlallah,
içerisinde günaha girdiğim kavmimin yurdunu terke-lip sana komşu olayım mı?
Allah ve Rasûlü için sadaka olarak malımdan ;oyulayım mı? dedi.Hz. Nebi (s.a.v.):
"Bunun yerine,
üçte biri yeter" buyurdu.
İmam Mâlik, yukarıdaki
hadisi naklettiği babın sonunda Ebû Lübâbe'-ıin hadisine istinad ederek;
malının tümünü Allah yolunda harcamayı ada-'inın, malının üçte birini
dağıtmasının yeterli olduğunu söyler.