بَاب
الرَّجُلِ
يَحْلِفُ
أَنْ لَا
يَتَأَدَّمَ
8. Katık Yemeyeceğine
Yemin Eden Kişinin Durumu
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
الْعَلَاءِ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ يَحْيَى
بْنِ
حَبَّانَ
عَنْ يُوسُفَ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
سَلَامٍ
قَالَ رَأَيْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَضَعَ
تَمْرَةً
عَلَى كِسْرَةٍ
فَقَالَ
هَذِهِ
إِدَامُ
هَذِهِ
Yusuf b. Abdullah b.
Abdüsselâm'dan, şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah (s.a.v.)'i gördüm;
hurmayı bir ekmek parçasının üzerine koyup, "Bu (hurma), bunun (ekmeğin)
katığıdır." buyurdu.
İzah:
Bu hadis, hurmanın
katık olduğuna delâlet etmektedir. Bilindiği gibi katık; ekmekle birlikte
yenen maddelerdir. Ancak hangi maddelerin katık sayılıp sayılmadığında farklı
görüşler vardır. Konunun yeminle ilgisi; katık yememeye yemin eden kişinin
neleri yediği takdirde yemininin bozulacağı yönündendir.
Aynî, bu hadis ile;
ister taze olsun ister kuru, evde bulunan ekmeğin dışındaki tüm yiyeceklerin
katık sayıldığı sonucuna varıldığım söyler. Buna göre; katık yememeye yemin
eden kişi, hurma yerse yeminini bozmuş olur.
Ebû Hanîfe ve Ebû
Yusuf'a göre katık; zeytin yağı, bal, sirke gibi (ekmeğe) sürülebilen
yiyeceklerdir. Çünkü katık, kendi başına değil ekmekle birlikte yenen, ona
tabi olan yiyeceklerdir. Ama, kızartılmış et, peynir, yumurta gibi ekmeksiz
yenilen yiyecekler katık değildirler.
İmam Şafiî, İmam Mâlik,
Ahmed b. Hanbel, İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'un bir görüşüne göre; çok kere
ekmekle birlikte yenen maddeler katıktır.
İbn Hacer,
İbnü'l-Kassâr'ın şöyle dediğini nakleder:
"Ekmekle birlikte
kızartılmış et yiyenin bu eti katık edindiği konusunda dilciler arasında
hiçbir görüş ayrılığı yoktur. Bu kişi eğer katıksız ekmek yedim dese, yalan
söylemiş, katıkla ekmek yedim dese doğru söylemiş olur.
Ama, Kûfelilerİn;
katık, iki şeyin arasını birleştirmenin adıdır, şeklindeki sözleri, katıktan
maksadın; ekmeğin o şey içinde yok edilmesine delildir. Bu durumda katık;
.parçalarının ekmeğin parçalan içine girmesi suretiyle ona tabi olur. Bu da
ancak, katığın sürülmesi (ekmeğin bandırılması) suretiyle olur. Karşı görüşte
olanlar buna; "Önceki söz doğrudur. Fakat katıkla ekmeğin parçalarının
birbirine yemeden önce girmesi iddiasının delili yoktur. Maksat, önce
birleştirmek, sonra da yemek suretiyle yok etmektir. İşte o zaman parçaların
birbirinin içine girmesi gerçekleşir." diyerek karşılık verirler."
Neyin katık sayılıp neyin sayılmayacağını, bugün "katık" kelimesinin
ifade ettiği manadan ziyade örfe bağlamak daha uygun olsa gerektir. Çünkü bunu
en güzel tayin eden şey örftür. Günümüzün örfü de ikinci görüşe daha uygun
düşmektedir.