DEVAM: 78-80. İhramlı
İken Ölen Bir Kimseye Nasıl Bir İşlem Yapılır?
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
وَمُحَمَّدُ
بْنُ
عُبَيْدٍ
الْمَعْنَى
قَالَا حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ عَمْرٍو
وَأَيُّوبَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ نَحْوَهُ
قَالَ
وَكَفِّنُوهُ
فِي ثَوْبَيْنِ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
قَالَ
سُلَيْمَانُ
قَالَ
أَيُّوبُ
ثَوْبَيْهِ
وَقَالَ
عَمْرٌو ثَوْبَيْنِ
وَقَالَ
ابْنُ
عُبَيْدٍ
قَالَ أَيُّوبُ
فِي
ثَوْبَيْنِ
وَقَالَ
عَمْرٌو فِي
ثَوْبَيْهِ
زَادَ
سُلَيْمَانُ
وَحْدَهُ
وَلَا تُحَنِّطُوهُ
(Şu bir önceki 3238.
hadisin) bir benzen, (bir de Hammâd b. Zeyd, Amr b. Dînâr ile Eyyûb
es-Sahtiyanî, Saîd b. Cübeyr, vasıtasıyla yine) İbn Abbas'dan (rivayet
olunmuştur. Bu hadisi Hammâd şöyle) rivayet etti: "O'nu (yani ihramhyken
ölen kimseyi) iki (parça) elbise ile kefenleyiniz."
Ebû Dâvûd dedi ki: Eyyûb
(es-Sahtiyanî ise bu hadisi, onu ihram olarak giydiği) "İki (parçadan
oluşan) elbisesiyle kefenleyiniz" şeklinde; Amr (b. Dînâr ise), "İki
(parçadan oluşan) elbise ile (kefenleyiniz)" şeklinde rivayet etti. İbn
Ubeyd (ise bu hadisi), Eyyûb 'un da "İki (parça) elbise ile
(kefenleyiniz)" diye rivayet etti (ğini); Amr' (in ise, onu ihram olarak
giydiği) "İki (parça) elbisesiyle (kefenleyiniz)" diye rivayet
ettiğini söyledi. Sadece Süleyman (b. Harb bu hadise şu cümleyi) eklemiştir:
"Onu hannût denilen kokuyla kokulamayınız."
İzah:
Musannif Ebû Davud'a
bir önceki hadisi, Süleyman b. Harb ile Muhammed b. Ubeyd rivayet etmişlerdir.
Ancak bunların rivayetleri lafız yönünden bir önceki hadisin aynısı değildir.
Sadece manâ yönünden bir önceki hadise benzemektedir.
Sözü geçen iki ravinin
ikisi de bir defa aynen bir önceki hadisin ravileri-nin yaptıkları gibi bu
hadisi Hammâd, Amr b. Dînâr, Saîd b. Cübeyr kanalıyla İbn Abbas'tan; bir defa
da Hammâd, Eyyûb es-Sahtiyanî, Saîd b. Cübeyr kanalıyla yine İbn Abbas
(r.a)'dan rivayet etmişlerdir.
Ancak şurası var ki,
Süleyman b. Harb'in Eyyub'tan gelen rivayeti: "İhramlı iken öleni ihram
olarak giydiği iki kat elbisesiyle kefenleyiniz." manâsını ifade ederken;
Amr b. Dinar'dan gelen rivayeti, "îhramlıyı iki kat olmak şartıyla
herhangi bir elbiseyle kefenleyiniz" manâsını ifade etmektedir. Çünkü
Eyyub'dan gelen rivayetteki "sevbeyn" kelimesi ihramlıya muzaf olarak
"sevbeyhi- onun iki kat elbisesi" şeklinde zikredilirken, Amr b.
Dî-nâr'dan gelen rivayette bu kelime izafetsiz ve nekre olarak "sevbeyn =
'iki kat elbise" şeklinde zikredilmiştir.
Bu hadisi Ebû Davud'a
rivayet eden ikinci ravi Muhammed b. Ubeyd'in rivayetine gelince; bunun
naklettiği hadiste Süleyman b. Harb'in rivayetinin tersine olarak Eyyûb
kanalıyla gelen rivayette "sevbeyn" kelimesi izafetsiz ve nekre
olarak zikredilirken Amr b. Dînâr kanalıyla gelen rivayette ise bu kelime
ihramlıya muzaf olarak "sevbeyhi" şeklinde zikredilmiştir.
Bu hadisin sadece
Süleyman b. Harb.'den gelen rivayetinde, "Sakın ölünrn kefenini
"hannût" denilen güzel kokuyla kokularnayımz" anlamında bir
cümle bulunmaktadır. Fakat bu cümle bu hadisin başka yollardan gelen
rivayetlerinde yoktur.
Bir önceki hadisin şerhinde
de açıkladığımız gibi, Hanefî âlimlerine göre ihramh iken ölenin hükmü ile
ihramsız iken ölenin hükmü arasında bir fark yoktur. Bu mevzuda İbn Âbidin
(r.a) şöyle diyor: "İhramh ihramsız gibidir. Yani başı örtülür, kefenleri
kokulanır. Şâfü (r.a) buna muhaliftir."[Bk. Davudoğlu, A, İbn Âbidin
Tercemesi ve Şerhi, III, 424.]