DEVAM: 42-43. Cenaze
İçin Ayağa Kalkmak
حَدَّثَنَا
مُؤَمَّلُ
بْنُ
الْفَضْلِ
الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَمْرٍو عَنْ
يَحْيَى بْنِ
أَبِي
كَثِيرٍ عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ بْنِ
مِقْسَمٍ
حَدَّثَنِي
جَابِرٌ
قَالَ كُنَّا
مَعَ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ إِذْ
مَرَّتْ
بِنَا
جَنَازَةٌ
فَقَامَ
لَهَا فَلَمَّا
ذَهَبْنَا
لِنَحْمِلَ
إِذَا هِيَ
جَنَازَةُ
يَهُودِيٍّ
فَقُلْنَا
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّمَا
هِيَ
جَنَازَةُ
يَهُودِيٍّ
فَقَالَ إِنَّ
الْمَوْتَ
فَزَعٌ
فَإِذَا
رَأَيْتُمْ
جَنَازَةً
فَقُومُوا
Cabir b. Abdullah (r.a)
dedi ki: "Biz Nebi (s.a.v.)'in yanında idik. O sırada yanımızdan bir
cenaze geçti de (Hz. Nebi onu görünce) hemen ayağa kalktı (ona uyarak biz de
ayağa kalkıp) onu omuzlamak için (tabuta doğru) yürüdük. Bir de baktık ki,
yahudi cenazesiymiş. Bunun üzerine; Ey Allah'ın Rasulü bu bir yahudi
cenazesiymiş- dedik. (Rasul-ü Ekrem de): "Ölüm korkunç (ve ibret alınacak)
bir hadisedir, bîr cenaze görünce hemen ayağa kalkınız." buyurdu.
İzah:
Buhari, cenâiz; Müslim,
cenâiz; Nesaî, cenâiz; İbn Mace, cenâiz; Ahmed b. Hanbel II- 287, 343, III-
319, 335, 354.
Bu hadis-i şerif, bir
cenazenin geçmekte olduğu görülünce, ayağa kalkmanın meşruluğunu, bir gayr-i
muslımın cenazesine bile ayağa kalkılabileceğini ifade etmektedir.
Buharî'nin rivayetinde,
cenazeyi görmek ayağa kalkmak için bir sebep olarak gösterilirken [Kâmil Miras,
Tecrid-i Sarih IV- hadis no 651.] Ebû Dâvûd, Nesaî, Müslim ve İbn Mace'nin
rivayetinde "ölümün korkunçluğu ve ibret alınacak bir hadise oluşu"
ayağa kalkmanın sebebi olarak gösterilmiştir.
Bu bakımdan, ölüm
ibretli bir hadise olduğu için ibret alma hususunda kâfirin cenazesiyle,
müslimin cenazesi arasında bir fark olmadığından, her İnsanın cenazesi için ayağa
kalkmak intibaha vesile olabilir.
Sehl b. Hanif ile Kays
b. Sa'd'ın rivayetlerine göre, "Nebi (s.a.) in yanından bir cenaze geçmiş.
Rasûlüllah (s.a.v.) buna ayağa kalktığında, bunun bir yahudi cenazesi olduğu
kendisine bildirilmiş, Rasûlüllah da -Bu da (yaşayıp ölen) bir insan değil mi?-
cevabını vermiş."[Buhari, cenâiz]
Ahmed b. Hanbel'in
Abdullah b. As'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerif de şu mealdedir:
"...Evet kâfir cenazesine de ayağa kalkınız. Çünkü siz (aslında) o kâfir cenazesine
kalkmıyorsunuz. Ancak ruhları kabzeden yüce Allah'a ta'zim ederek ayağa
kalkıyorsunuz."
Hakim de, Enes b.
Malik'ten şu mealde bir hadis-i şerif rivayet etmiştir: "Rasûlüllah
(s.a.v.)'in yanından bir cenaze geçti de, hemen ayağa kalktı. (Oradakiler) Ey
Allanın Rasûlü, bu bir yahudi cenazesidir, deyince -Ben melekler için ayağa
kalktım- cevabını verdi."
Tahavî'nin Abdullah b.
Şehbera'dan naklen rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şu mealdedir: "Biz,
Ali (r.a) ile bir cenazeyi intizar edip otururken, yanımızdan başka bir cenaze
geçti. Biz ayağa kalktık. Ali (r.a): Sizi bu cenazeye hangi bilgi ve duygunuz
kaldırıyor diye sordu. Dedik ki:
Biz ne biliyorsak ancak
siz ashabı Muhammed (s.a.v.)'den duyduklarımıza, gördüklerimize medyunuz. Hz.
Ali;
Duyduğunuz nedir ki,
diye sordu. Biz de:
Ebû Musa, Rasûlüllah
(s.a.v.)'in "Yanınızdan bir cenaze geçtiğinde müslim olsun, yahudi olsun
veya hıristiyan olsun ayağa kalkınız. Çünkü siz ona değil, onun yanındaki
meleklere kalkıyorsunuz" buyurduğunu söylüyor, diye cevap verdik.
Ahmed b. Hanbel'in
el-Hasen b. Ali'den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Hz. Nebi'in yanından
geçen bir yahudi cenazesini görünce ayağa kalkması onun kokusundan rahatsız
oluşuna bağlanırken, Taberî ile Beyha-kî'nin el-Hasen'den rivayet ettiği bir
hadiste de Hz. Nebiin yahudinin başının kendilerinden daha yukarılarda
bulunmasına tahammül edemediği için ayağa kalktığı ifade edilmektedir.
Ancak, Hz. Nebiin ayağa
kalkmasını yahudinin kokusundan ve onun başının yukarılarda olmasından rahatsız
olmasına bağlayan son iki hadis sıhhat yönünden daha önceki hadisler
derecesinde olmadıklarından ve bu hadisler Hz. Nebiin kendi sözü olmayıp,
sadece ravilerin kanaatlerini yansıttıklarından, kendilerinden önce geçen ve
Hz. Nebiin yahudi cenazesine ayağa kalkışını Allah'a ta'zim, meleklere saygı
ve cenazeden ibret alma gibi sebeplere bağlayan hadisler karşısında, nazarı
itibara alınacak 'bir önemi haiz değillerdir.
Bu ayağa kalkışı,
Allah'a ta'zim, meleklere saygı ve ölümden ibret gibi sebeplere bağlayan
hadisler arasında ise bir çelişki yoktur. Çünkü bunların hepsi neticede
Allah'ın emrine ta'zim noktasında birleşirler.