DEVAM: 8. Zevilerhamın
Mirastaki Hakkı Nedir?
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
عَمْرُو بْنُ
دِينَارٍ
عَنْ
عَوْسَجَةَ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ
رَجُلًا
مَاتَ وَلَمْ
يَدَعْ وَارِثًا
إِلَّا
غُلَامًا
لَهُ كَانَ
أَعْتَقَهُ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
هَلْ لَهُ
أَحَدٌ
قَالُوا لَا
إِلَّا
غُلَامًا
لَهُ كَانَ
أَعْتَقَهُ فَجَعَلَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِيرَاثَهُ
لَهُ
İbn Abbas'dan demiştir
ki Bir adam hürriyetine kavuşturduğu bir kölesinden başka hiçbir varis
bırakmadan ölmüş de Rasûlullah (s.a.v.): “Bu adam'ın herhangi bir (varisi) var
mıdır?" diye sormuş (orada bulunanlar da): "Hayır (yoktur). Ancak
hürriyetine kavuşturduğu bir kölesi vardır" demişler. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v.): Mirasını o köleye veriniz.
İzah:
Tirmizî feraiz, İbn
Mâce feraiz
Hanefi âlimlerinden
Aliyyü'l Kari'nin açıklamasına göre Hz.Peygamber ölen kimsenin mirasını
kölesine 2902 numaralı hadiste olduğu gibi bir bağış olarak vermiştir. Miras
olarak vermemiştir. Çünkü mirasçısı olmayan bir kimsenin malı devlet
hazinesine kaldığından bu kimsenin malı da hazineye kalmıştı. Hz. Peygamber
devlet reisi olarak hazineye kalan bu malı teberru yoluyla, köleye bağışladı.
el-Mazhar'ın açıklamasına göre Şüreyh ile Tavus: Bir köleyi hürriyetine
kavuşturan kimsenin o kölenin mirasına konabildiği gibi hürriyetine
kavuşturulmuş bir köle de kendisini hürriyete kavuşturan eski efendisinin
mirasına sahib olabilir. Varisi bulunmayan bu kimsenin mirası azat ettiği
kölesine kalmıştır.[Aliyyü'l-Kari Mirkatül Mefalih III-396.]
Bu açıklamadan
anlaşılıyor ki Şüreyh ve Tavus'a göre; Hz. Peygamber bu malı köleye bağış
olarak değil, miras olarak vermiştir.
îmam Tirmizî şöyle
diyor: "Bu babda ilim adamlarının ameli bir kişi Ölür de geride varis
bırakmazsa onun mirası devlet hazinesine kalır." şeklindedir. Tuhfe
yazarı Tirmizi'nin bu sözünü açıklarken diyor ki: "Devlet hazinesi düzenli
olduğu zaman durum böyledir. Fakat devlet hazinesi düzensiz olursa o zaman bu
miras, dini okullar, gibi umumun menfaatine hizmet eden müesseselere
verilebilir."[el-Mubarek Furî, Tuhfetü'l-Ahvezi VI-286.]