بَاب
فِي
الصَّيْدِ
22-23. Avlanma(Nın
Hükmü)
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ إِبْرَاهِيمَ
عَنْ
هَمَّامٍ
عَنْ عَدِيِّ
بْنِ حَاتِمٍ
قَالَ
سَأَلْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قُلْتُ
إِنِّي
أُرْسِلُ الْكِلَابَ
الْمُعَلَّمَةَ
فَتُمْسِكُ عَلَيَّ
أَفَآكُلُ
قَالَ إِذَا
أَرْسَلْتَ الْكِلَابَ
الْمُعَلَّمَةَ
وَذَكَرْتَ اسْمَ
اللَّهِ
فَكُلْ
مِمَّا
أَمْسَكْنَ
عَلَيْكَ
قُلْتُ
وَإِنْ
قَتَلْنَ
قَالَ وَإِنْ
قَتَلْنَ مَا
لَمْ
يَشْرَكْهَا
كَلْبٌ
لَيْسَ
مِنْهَا
قُلْتُ
أَرْمِي
بِالْمِعْرَاضِ
فَأُصِيبُ
أَفَآكُلُ
قَالَ إِذَا
رَمَيْتَ
بِالْمِعْرَاضِ
وَذَكَرْتَ
اسْمَ
اللَّهِ
فَأَصَابَ فَخَرَقَ
فَكُلْ
وَإِنْ
أَصَابَ
بِعَرْضِهِ فَلَا
تَأْكُلْ
Adiyy b. Hâtim'den
demiştir ki: Nebi (s.a.v.)'e: Ben (av üzerine) eğitilmiş köpekler salıyorum. O
da bana (avı) tutuveriyor (ben bu avın etini) yiyebilir miyim? diye sordum da:
" Eğer eğitilmiş (olan bu) köpekleri gönderirken besmele çekmişsen
yakalamış oldukları avları ye!" buyurdu, “Eğer (avı) öldürmüşlerse de
mi?" dedim: "Onlara kendilerinden olmayan bir köpek katılmamış olmak
şartıyla (yakaladıkları avı)) öldürmüş olsalar da" (yiyebilirsin) buyurdu.
"Ben
(avlarımı) miraz ile avlıyorum, (miraz ile avladığım avları da) yiyebilir
miyim?" dedim.
"Eğer mirazı
besmele ile atmışsan ve (bu miraz hayvana) isabet edip (onun vücudunu) delmişse
(etini) ye, (fakat hayvana sivri uçlarından biriyle değil de) iki ucu arasında
kalan (kısmıy)la isabet etmişse yeme!" buyurdu.
İzah:
Buhârî, sayd, zebaih;
Müslim, sayd; Tirmizî, sayd; Nesaî; sayd, dahaya; İbn Mâce sayd; Darimî sayd;
Ahmed b. Hanbel, IV-194-195, 256, 258, 377, 380.
1. Hadis-i şerif, av üzerine besmele ile gönderilen eğitilmiş
köpeklerin yakalamış oldukları avın, -onu öldürmüş bile olsalar- helal
olduğunu ifade etmektedir. Ancak av üzerine gönderilirken aralarına
eğitilmemiş olan yahut eğitilmiş bile olsa- kestiği yenmeyen bir kimse
tarafından gönderilmiş olan bir köpeğin karışmamış olması gerekir.
Bu şartlara uygun
olarak av üzerine gönderilen eğitimli bir köpek; yakalamış olduğu avı öldürmüş
bile olsa o avın eti helaldir.
Avcı, henüz av ölmeden
yetişecek olursa, kesmesi gerekir. Eğer avı canlı olarak bile geçirdiği halde
kesmez de köpekten aldığı yarayla ölmesini beklerse, o avın etini yemek helal
olmaz. Avcının bu şekilde ele geçirmiş olduğu avı kesmeyi, elinde olmayan bir
sebepten dolayı terketmiş de olsa, yine o avın eti yenmez. Fakat avın yanına
varmadan önce köpek onu öldürmüşse, avın eti helaldir. Çünkü "köpeğin avı
yakalaması hayvanı kesmek yerine geçer.[Buhârî, zebaih; Müslim, sayd; Nesaî,
sayd; Darimî, sayd; Ahmed b. Hanbel, IV-256, 379.]
Eğitilmiş olan bir
köpeğin tuttuğu bir avın etinin helal olabilmesi için buraya kadar özetle
zikretmiş olduğumuz şartlardan başka, bir de köpeğin yakalamış olduğu avın bir
parçasını yememiş olması şartı vardır. Çünkü hayvan o avdan yiyecek olursa onu
kendisi için yakalamış sayılır."[Buhârî, zebaih; Müslim, sayd; Ahmed b.
Hanbel, 1-131.]
Esasen köpeğin
eğitilmiş olması şartının aranması zımnen yakaladığı avı yememesi şartının
aranması demektir. Çünkü bir köpeğin eğitilmiş sayıla-bilmesi için onda şu üç
şartın bulunması gerekir:
a. Ava salınca avın
üzerine gitmesi,
b. Av üzerine gönderdikten
sonra, kendisinden geri dönmesi istendiğinde, bu isteğe uyarak av üzerine
gitmekten vazgeçmesi,
c. Yakaladığı avı yemez
olması
2. Mevzumuzu teşkil
eden bu hadis-i şerifte üzerinde durduğumuz ikinci bir mesele de uçları sivri
ortası kalın olan miraz denilen sopaların fırlatılarak kalın kısımların İsabet
etmesiyle öldürülen avların etlerinin yenip yenmemesi meselesidir. Hadis-i
şerifte bu sopaların orta kısımlarının çarpmasıyla ölen bir av hayvanının
etinin yenmeyeceği, fakat sivri uçlarının saplanıp yaralaması neticesinde ölen
avların etlerinin helal olduğu ifade buyurul-maktadır. Çünkü bu sopaların kalın
kısmıyla vurulmuş olanlar, aldıkları isabet sebebiyle yaralanmış bile olsalar
yine de yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'inde "... vurul(arak öldürül)müş ...
olan hayvanlar .... size haram kılındı"[Mâide 3] buyurarak etlerini haram
kıldığı mevkuze denilen hayvanlar hükmüne girerler.
Av üzerine gönderilen
bir hayvanda gerekli olan bu şartlar yanında avcıda bulunması gereken şartlar
da vardır.
Bu şartlar: Kurban
kesecek olan kimsede aranan akil olmak, müslüman ya da kitabî olmak, atışını av
kasdıyla yapmış olmaktır. Binaenaleyh atışını av kasdı olmaksızın sadece atış
talimi amacıyla veya gayesiz olarak yapan bir kimsenin vurmuş olduğu avın eti haramdır.