SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2740 >>

DEVAM: 144-145. Nefel (Gazilere Ganimet Hissesinden Fazla Olarak Verilen Mükafat)

 

حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ عَنْ أَبِي بَكْرٍ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ مُصْعَبِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ جِئْتُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ بَدْرٍ بِسَيْفٍ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ قَدْ شَفَى صَدْرِي الْيَوْمَ مِنْ الْعَدُوِّ فَهَبْ لِي هَذَا السَّيْفَ قَالَ إِنَّ هَذَا السَّيْفَ لَيْسَ لِي وَلَا لَكَ فَذَهَبْتُ وَأَنَا أَقُولُ يُعْطَاهُ الْيَوْمَ مَنْ لَمْ يُبْلِ بَلَائِي فَبَيْنَمَا أَنَا إِذْ جَاءَنِي الرَّسُولُ فَقَالَ أَجِبْ فَظَنَنْتُ أَنَّهُ نَزَلَ فِيَّ شَيْءٌ بِكَلَامِي فَجِئْتُ فَقَالَ لِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّكَ سَأَلْتَنِي هَذَا السَّيْفَ وَلَيْسَ هُوَ لِي وَلَا لَكَ وَإِنَّ اللَّهَ قَدْ جَعَلَهُ لِي فَهُوَ لَكَ ثُمَّ قَرَأَ يَسْأَلُونَكَ عَنْ الْأَنْفَالِ قُلْ الْأَنْفَالُ لِلَّهِ وَالرَّسُولِ إِلَى آخِرِ الْآيَةِ قَالَ أَبُو دَاوُد قِرَاءَةُ ابْنِ مَسْعُودٍ يَسْأَلُونَكَ النَّفْلَ

 

(Mus'ab b. Sa'd'ın) Babasından (rivayet olunmuştur ki:) Bedir (savaşı) günü, peygamber sallallahu aleyhi ve selleme, bir kılıç getirdim ve, "Ey Allah'ın Rasûlü, bugün Allah, düşman (la savaşmak) dan kalbime bir şifa verdi. Binaenaleyh şu kılıcı bana ver." dedim. "Bu kılıç benim de değildir. Senin de değil." buyurdu. Bende "Bugün bu kılıç (bugünkü) benim başıma gelenler, kendisinin başına gelmeyen bir kişiye verilecektir." diyerk (oradan uzaklaşıp) gittim.

 

Ben (böyle düşünüp durur) iken yanıma (Rasûlullah'ın göndermiş olduğu) bir elçi çıkageldi ve (Rasûlullah seni çağırıyor) "Haydi emrine icabet et" dedi. Ben de (Biraz önceki) sözümle ilgili olarak, bir ayet indiğini zannetim. Ve derhal (Hz. Peygamberin huzuruna) geldim. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bana:

 

"Sen (biraz önce) bu kılıcı benden iste(miş)tin. (O zaman) bu kılıç ne benimdi ne de senindi, (şimdi ise)Allah onu bana verdi (Ben de sana veriyorum) Binaenaleyh şimdi o senindir." buyurdu. Sonra da Sana savaş ganimetlerinden sorarlar, de ki: Ganimetler Allah'ın ve Rasûlünündiir...”[Enfâl 1] (ayetini) sonuna kadar okudu.

 

 

İzah:

Müslim, cihad; Tirmizi, tefsir Enfal 7

 

Bu hadis-i şerif, ganimet malından, kimseye bir şey vermenin helal olamayacağına delalet ediyorsa da Kadı lyaz:

 

"İhtimal bu hadis, ganimet ayeti inmezden ve ganimet helal kılınmazdan önce varid olmuştur. Doğrusu da budur. Hadis buna delalet ediyor. Zira hadisin tamamında peygamber sallallahü aleyhi ye sellemin ayet indikten sonra Hz. Sa'd'a:

 

"Al kılıcını! Sen onu istediğin vakit o ne benimdi ne senin. Şimdi Allah onu bana verdi, ben de sana veriyorum.'* buyurduğu rivayet olunmuştur." Diyor.[bk. Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, VIII, 481.] Bu mevzuda fazla tafsilat için 2740 numaralı hadisin şerhine de ba­kılabilir.

 

Konumuzla ilgili bu hadiste sözkonusu edilen Hz. İbn Mes'ud'un kıra­ati cumhurun kıraatından iki cihetten farklıdır:

 

a) Cumhur ulemanın; enfal şeklinde çoğul olarak okuduğu kelimeyi İbn Mes'ud tekil olarak "nefl" şeklinde okumuştur.

 

b) Cumhurun kıraatinde enfal kelimesinden önce harf-i cerri bu­lunduğu halde, İbn Mes'ûd'un kıraatinde ^   harf-i cerri yoktur.

 

Bu farklı iki kıraat tarzı, ayete iki ayrı mana vermeyi gerektirir.

 

Cumhur'un okuyuşuna göre âyete "Sana ganimetlerin hükmünü soru­yorlar." şeklinde mana vermek gerekirken, İbn Mes'ûd'un kıraati Halk senden ganimet istiyor" şeklinde mana vermeyi gerektirir.

 

Müslim'in rivayetinde ise; mevzumuzu teşkil eden bu hadis, şu manaya gelen lafızlarla rivayet edilmiştir. "Babam (ganimetin) beşte bir (in) den bir kılıç aldı. Ve onu peygamber (s.a.v.)'e getirerek bunu bana hibe et dedi. Fa­kat o razı olmadı. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle): "Sana enfalin hük­münü soruyorlar. De ki: Enfâl Allah ve Rasûlüne aittir..”[Enfâl 1] ayet-i kerime­sini indirdi."[Müslim, cihad] Müslim'in bu rivayetinde bir kapalılık vardır. Çünkü Müs­lim'in bu rivayetinde "beşte bir" anlamına gelen "humus" kelimesi, bulun­maktadır. Oysa humusun hükmü ile ilgili olarak inen"... Bilin ki ganimet aldığınız şeylerin beşte biri Allah'a, rasûlüne ve (Allah'ın rasûlü ile) akraba­lığı bulunan (lar)a, yetimlere, yoksullara ve yolcu (lar)a aittir..."[Enfâl 41] mealin­deki ayet-i kerime, Bedir savaşından epey bir zaman sonra inmiştir. Hatta bu sebeple ulemadan bazıları, Enfal suresinin bu 41. ayet-i kerimesinin, yi­ne Enfal suresinin 1. ayetini neshettiğini söylemişlerdir. Müslim'in, Bedir sa­vaşı ganimetleriyle ilgili bu rivayetinde humustan bahsedilmesi izahı güç bir hususdur.

 

Bu hadis-i şerifte bulunan izahı güç meselelerden biri de, Bedir savaşın­da, daha ganimetlerin ve dolayısıyla selebin hükmüyle ilgili bir ayet inme­mişken, Rasûl-i Zişan Efendimizin gazileri harbe teşvik için, "Kim bir kafi­ri öldürürse selebi öldürene olur.”[bk. 2738 no'lu hadis ve şerhi.] ve buyurduğu halde, Sa-id b. el-As'ı öldüren ve onun kılıcını hakkeden Sa'd b. Ebi Vakkas hazretle­rini bu kılıcı almaktan menetmesidir.

 

Herhalde, buna şöyle cevap vermek mümkündür: Bilindiği gibi eski üm­metlere harp ganimetlerini yemek haramdı. Onlar, ganimetleri yakarlardı. Ateşin ganimetleri yakmasıganimetlerin Allah tarafından kabulünün alameti sayılırdı. Hz. Peygamber, İslâm dininin kolaylık dini olduğunu bildiği için, Allah'ın birgün bu ümmete ganimetlerden faydalanmayı helal kılacağını ümid ediyordu. Ayrıca, Allahü Teâlâ'nın indirmiş olduğu "Allah yolunda savaş. Sen yalnız kendinden sorumlusun! İnananları da (savaşa) teşvik et...”[Nisa 84] "Ey Peygamber, mü1 m inler i savaşa teşvik et..."[Enfâl 65] gibi ayetleri de, mü'minleri savaşa teşvik etmeyi emrediyordu. Hz. Peygamber, bu ayetlerin tavsiyesine uyarak ve ele geçen ganimetlerin de helal kılınacağını ümid ederek "Kim bir kafiri öldürürse selebi onun olacaktır inşaallah" anlamındaki sözlerle, onlan harbe teşvik etti. Bir taraftan da ganimetlerin helal kılındığını haber ve­ren bir ayetin inmesini de dört gözle bekliyodu. Sa'd b. Ebî Vakkas hazret­leri öldürmüş olduğu Said b. el-As'ın kılıcını istediği sırada, henüz bu mevzuyu açıklığa kavuşturan bir ayet-i kerime gelmemişti. Fakat birz sonra AI-lahu Teâlâ "... Ganimetler Allah'ın ve Rasûlünündür..."[Enfâl 1] ayet-i kerime­sini indirip ganimetlerin taksimini Rasûlünün takdir ve arzusuna bıraktığını açıklayınca, hemen Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas'ın isteğini hatırlayıp derhal o kılıcı, kendisine teslim ederek onun arzusunu yerine getirdi.