DEVAM: 28. Oruçlunun
Kan Aldırması
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
وُهَيْبٌ
حَدَّثَنَا
أَيُّوبُ عَنْ
أَبِي
قِلَابَةَ
عَنْ أَبِي
الْأَشْعَثِ عَنْ
شَدَّادِ
بْنِ أَوْسٍ
أَنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَتَى عَلَى
رَجُلٍ
بِالْبَقِيعِ
وَهُوَ
يَحْتَجِمُ
وَهُوَ آخِذٌ
بِيَدِي
لِثَمَانِ
عَشْرَةَ
خَلَتْ مِنْ
رَمَضَانَ
فَقَالَ
أَفْطَرَ الْحَاجِمُ
وَالْمَحْجُومُ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَرَوَى
خَالِدٌ
الْحَذَّاءُ
عَنْ أَبِي
قِلَابَةَ بِإِسْنَادِ
أَيُّوبَ
مِثْلَهُ
Şeddâd b. Evs (r.a.)'in
şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ramazanın on sekizi geçmişti. Rasûlullah
(s.a.v.) benim elimi tutmuş bir vaziyette Bakî'de, kan aldırmakta olan bir
adam'a uğradı ve şöyle buyurdu: "Kan alanın ve kan aldıranın orucu
bozuldu."
Ebû Dâvud dedi ki; Halid
el-Hazza' bu hadîsin bir benzerini Eyyub'un isnadı ile Ebû Kılabe'den rivayet
etmiştir.
Ayrıca bu hadis'i,
Hâkim, el-Müstedrek, I, 428. de tahric etti.
İzah:
Baki', Üzerinde, ağaç
veya ağaç kökleri bulunan geniş arazi demektir. Medîne kabristanının bulunduğu
yere Bakîu'l-ğargâd denilir.
Kan aldıran zat, önceki
rivayetin şerhinde işaret edildiği gibi, Hâ-kim'in rivayetine göre Ma'kıl b.
Yesâr'dır. Ancak, Ahmed b. Hanbel'in bir rivayetinden kan aldıran zâtın, Şeddâd
b. Evs'in bizzat kendisinin olduğu anlaşılmaktadır. Ahmed b. Hanbel'in işaret
edilen rivayeti şudur; "Şeddâd b. Evs (r.a.) şöyle demiştir:
"Ramazanın on sekizinden sonra ben kan aldırırken Rasûlullah (s.a.v.) bana
uğrayıp "kan alanın ve kan aldıranın orucu bozuldu" buyurdu."
Ahmed b. Hanbel'in bu
rivayeti ile, Hâkim'in rivâyetindeki farklılık göz önüne alınınca, hâdisenin
iki defa tekrarlandığını söylememiz mümkündür. Çünkü hadîslerin arası ancak bu
şekilde te'lîf edilebilir. Yâni Hz. Peygamber (s.a.v.), önce kan aldırmakta
olan Şeddâd'a, başka bir zaman da yine kan aldırmakta olan Ma'kıl'a uğramıştır.
Kan alan ve aldıranın orucunun bozulması meselesi bu babın ilk hadîsinin
şerhinde izah edilmiştir.
Ebû Dâvud, hadîsin sonunda;
Bu hadîsin bir benzerini de Eyyûb es-Sahtiyânî'nin isnadı ile, Hâlid
el-Hazzâ'ın Ebû Küâbe'den rivayet ettiğini söylemektedir. İşaret edilen bu
rivayet, Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde ve Tahâvî'nin Şerhu meâni'l-âsâr'ında
da mevcuttur. Bu rivayette, "Rasûlullah (s.a.v.) Ramazanda kan aldırmakta
olan bir adama uğradı..." denilmektedir.
Buraya kadar geçen
rivayetler, bir hadîsin dört ayrı rivayetidir. Bunlardan ilki; Yahya b. Kesîr,
Ebû Kılâbe, Ebû Esrhâ ve Sevbân; İkincisi, Yahya, Ebû Kılâbe, Şeddâd; Üçüncüsü,
Eyyûb, Ebû Kılâbe, Ebu'l-Eş'as ve Şeddâd İsnâdları iledir. Görüldüğü gibi bütün
isnâdlarda, Ebû Kılâbe mevcuttur. Ancak o, birincisinde hadîsi Ebü Esmâ'dan;
ikincisinde, Şed-dâd'dan; üçüncü ve dördüncüsünde de Ebû'l-Eş'âs'dan almıştır.
İsnâddaki bu farklılık
hadîsin zaafına değil, kuvvetine delâlet eder. Çünkü Ebû Kılâbe hadîsi dört
ayrı kişiden rivayet etmiş oluyor.