بَاب
فِي
تَوْكِيدِ
السُّحُورِ
15. Sahur Yemeğinin
Önemi
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ
الْمُبَارَكِ
عَنْ مُوسَى
بْنِ عَلِيِّ
بْنِ رَبَاحٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
قَيْسٍ مَوْلَى
عَمْرِو بْنِ
الْعَاصِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
الْعَاصِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ فَصْلَ
مَا بَيْنَ
صِيَامِنَا
وَصِيَامِ أَهْلِ
الْكِتَابِ
أَكْلَةُ
السَّحَرِ
Amr b. el-Âs (r.a.)'dan
demiştir ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu"; "Şüphesiz, ehl-i
kitabın orucu ile bizim orucumuzun arasındaki fark, sahur yemeğidir."
İzah:
Müslim, sıyâm; Nesaî,
sıyâm; Tirmizî, savm; Ahmed b. Hanbel, IV, 197; Darimî, savm 9.
Eski hıristiyan ve
yahudîler de oruç tuttuklarında akşam uyuduktan sonra yemek ve içmek
kendilerine haram olurdu. Artık oruç fiilen başlamış sayılırdı. Müslümanlığın
ilk günlerinde müslümanlar için de durum aynı idi.[bk. Hadis no, 2313.]
Bilâhere müslümanlar için fecr doğuncaya kadar yeme-içme ve cinsî temasa müsaade
edildi hatta sahur yemeği yemek teşvik edildi.
Burada müslümanlarm
orucu ile ehl-i kitâbdan olanların orucu arasındaki farkın sahur yemeği olduğu
belirtiliyor. Buhârî ve Müslim'in rivayetlerinde ise, Rasûl-i Ekrem sahur
yemeğini emretmiştir. Rasûlullah'ın bu emri şu şekilde vârid olmuştur:
"Sahuru yeyiniz, çünkü sahurda bereket vardır."
Âlimler, Rasûlullah'ın
bu emrini nedbe hamletmişlerdir. Yani sahur yemeği yemenin mendup olduğuna
hükmetmişlerdir.
Sahur yemeğine teşvîk
edilmesinde birtakım hikmetler vardır. Bunlardan birisini bizzat Rasûlullah
(s.a.v.); sahurun berekete vesile olacağını belirterek söylemiştir. Ayrıca
sahur, seher vaktinde uyanık olmaya böylece ilâhi feyzlerden istifâdeye
sebeptir. Oruca başlarken yenilen yemek, gün boyu açlığa katlanmada kolaylık
sağlar. Böylece müslümanların oruç ibâdetinden kaçınmalarına engel olur. Bu
konuda başka hadîsler de vârid olmuştur.