DEVAM: 9. Hilal Bir
Memlekette Başka Ülkelerden Bir Gece Önce Görüldüğü Zaman (Ne Yapılır?)
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنِي
أَبِي
حَدَّثَنَا
الْأَشْعَثُ
عَنْ
الْحَسَنِ
فِي رَجُلٍ
كَانَ
بِمِصْرٍ
مِنْ
الْأَمْصَارِ
فَصَامَ
يَوْمَ
الِاثْنَيْنِ
وَشَهِدَ
رَجُلَانِ
أَنَّهُمَا
رَأَيَا
الْهِلَالَ
لَيْلَةَ
الْأَحَدِ
فَقَالَ لَا
يَقْضِي ذَلِكَ
الْيَوْمَ
الرَّجُلُ
وَلَا أَهْلُ
مِصْرِهِ
إِلَّا أَنْ
يَعْلَمُوا
أَنَّ أَهْلَ مِصْرٍ
مِنْ أَمْصَارِ
الْمُسْلِمِينَ
قَدْ صَامُوا
يَوْمَ الْأَحَدِ
فَيَقْضُونَهُ
Hasen'den;
nakledilidğine göre şöyle demiştir; Herhangi bir ülkede, bir kişi, pazartesi
günü oruç tutsa, buna karşılık iki kişi hilali pazar gecesi gördüklerine
şahitlik etseler, (-Hasen konu hakkında) dedi ki; o bir günü, ne oruca
pazartesi başlayan kimse, ne de hemşehrileri kaza etmez. Ancak müslüman
memleketlerden birinin ahalîsinin pazar günü oruç tuttuğunu bilirlerse
müstesna. Bu takdirde o bir günü kaza ederler.
İzah:
Bu rivayet Hasenü'l-Basrî'nin
görüşünü belirten bir hükmü ortaya koymaktadır. Bu rivayet Ebû Dâvud
nüshalarının çoğunda mevcut değildir.