بَاب
فِي مَنْ
أَسْلَمَ
وَعِنْدَهُ
نِسَاءٌ
أَكْثَرُ
مِنْ
أَرْبَعٍ
أَوْ
أُخْتَانِ
24-25. Dörtten Fazla
Hanımla Ya Da İki Kız Kardeşle Evli İken Müslüman Olan Bir Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ ح و
حَدَّثَنَا
وَهْبُ بْنُ
بَقِيَّةَ أَخْبَرَنَا
هُشَيْمٌ
عَنْ ابْنِ
أَبِي
لَيْلَى عَنْ
حُمَيْضَةَ بْنِ
الشَّمَرْدَلِ
عَنْ
الْحَارِثِ
بْنِ قَيْسٍ
قَالَ
مُسَدَّدٌ
ابْنِ
عُمَيْرَةَ وَقَالَ
وَهْبٌ
الْأَسَدِيِّ
قَالَ أَسْلَمْتُ
وَعِنْدِي
ثَمَانُ
نِسْوَةٍ
فَذَكَرْتُ
ذَلِكَ
لِلنَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
اخْتَرْ
مِنْهُنَّ
أَرْبَعًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
و حَدَّثَنَا
بِهِ أَحْمَدُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ
بِهَذَا
الْحَدِيثِ
فَقَالَ
قَيْسُ بْنُ
الْحَارِثِ
مَكَانَ
الْحَارِثِ
بْنِ قَيْسٍ
قَالَ أَحْمَدُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
هَذَا هُوَ الصَّوَابُ
يَعْنِي
قَيْسَ بْنَ
الْحَارِثِ
El-Hâris b. Kays'dan;
demiştir ki: "Ben (nikahlım olarak) yanımda sekiz tane kadın varken
müslüman olmuştum. Bunu Nebi (s.a.v.)'e anlattım. Rasûlullah (s.a.v.);
"Bunlardan dördünü (kendine) seç (diğerlerini bırak)" buyurdu.
Ebu Davud dedi ki:
"Bize bu hadisi Ahmed b. İbrahim de Hüşeym'den (naklen) rivayet etti ve
Ahmed b. İbrahim (bu hadisin senedinde zikredilen) el-Haris b. Kays'ın yerinde
Kays B. el-Hâris (vardır senedin bu şekilde düzeltilmesi gerekir) dedi. Ahmed
b. İbrahim, Kays b. el-Haris'i kasdederek: "Doğrusu budur" dedi.
Diğer tahric: ibn Mâce,
nikah; Beyhakî, es-Sünenü'I-kübra, VII, 183.
İzah:
Müslümanlığı kabul
etmeden önce dörtten fazla hanımla evli olan bir kimsenin müslüman olduktan
sonra bunlardan dört tanesini seçip yanında bırakması, diğerlerini de
terketmesi icabeder. Yanında bırakacağı hanımları seçerken uyması gereken
herhangi bir kural yoktur. Bu hususta tamamen kendi arzusu ve istekleri
doğrultusunda hareket eder. Bu hanımların tümünün nikahının bir anda kıyılmış
olmasa o kimsenin tercih hakkına tesir etmediği gibi o hanımların birinin veya
bir kaçının nikahının diğerlerinden önce kıyılmış olması da önemli değildir.
Hadisin senedinde
bulunan el-Hadis b. Kays bazı rivayetlerde maklûb olarak Kays b. el-Hâris
şeklinde geçmektedir. Musannif Ebu Davud'un da ifade ettiği gibi Ahmed b.
İbrahim bu râvinin esas isminin Kays b*. el-Hâris olduğunu söylemiş ve Musannif
da Ahmed b. İbrahim'in bu sözünü nakletmekle bu rivayeti tasvib ettiğini ifade
etmek istemiştir. Nitekim İbn Hibbân da Ahmed b. İbrahim'in bu rivayetini esas
alarak sözü geçen râvinin isminin Kays b. el-Haris olduğunu ve bu zatın Hz.
Peygamberle sohbet ettiğini söylüyor.Fakat Hafız İbn Hacer, el-İsâbe isimli
eserinde, bu zatın isminin el-Haris b. Kays olduğunu hadis ulemasının büyük
çoğunluğunun da bu görüşü benimsediklerini, Buhâri, İbnu's-Seken gibi hadis
ulemasının kesinlikle bu görüşü savunduklarını söylüyor.