بَاب
مَا يُكْرَهُ
أَنْ
يُجْمَعَ
بَيْنَهُنَّ
مِنْ
النِّسَاءِ
12. Bir Nikah Altında
Toplanması Caiz Olmayan Kadınlar
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا
دَاوُدُ بْنُ
أَبِي هِنْدٍ
عَنْ عَامِرٍ
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا تُنْكَحُ
الْمَرْأَةُ
عَلَى
عَمَّتِهَا
وَلَا الْعَمَّةُ
عَلَى بِنْتِ
أَخِيهَا
وَلَا الْمَرْأَةُ
عَلَى
خَالَتِهَا
وَلَا الْخَالَةُ
عَلَى بِنْتِ
أُخْتِهَا
وَلَا تُنْكَحُ
الْكُبْرَى
عَلَى
الصُّغْرَى
وَلَا
الصُّغْرَى
عَلَى الْكُبْرَى
Ebû Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kadın halasının üstüne,
hala da erkek kardeşinin kızı üstüne; kadın teyzesinin üstüne, teyze de kız
kardeşinin kızı üstüne nikâh edilemez. Büyük küçük üstüne, küçük de büyük
üstüne nikâh edilemez."
İzah:
Müslim, nikâh; Tirmizî,
nikâh; Nesaî, nikâh; İbn Mâce, Nikâh; Dârimî nikâh; Ahmed b. Hanbel, I, 78,
372, II, 179, 189, 229, 433, 426, 432, 474, 489, 508, 516.
Akrabalar arasında küskünlüğe
ve sıla-i rahmin kesilmesine sebeb olacağı endişesiyle Hz. Peygamber hadiste
zikredilen kadınların bir erkekle evlenerek birbirlerinin kuması haline
gelmelerini yasaklamıştır.[el-Mubarek-fûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, IV, 272.]
Binaenaleyh:
1. Bir kadının,
babasının kız kardeşiyle (halasıyla) birlikte bir nikâh altında birleşmesi caiz
olmadığı gibi ne kadar yukarıda olursa olsun dedelerinden birinin kız
kardeşiyle de bir nikâh altında bulunması caiz değildir.
2. Halanın oğlan
kardeşinin kızıyla bir nikâh altında birleştirilmesi haram olduğu gibi, aynı
zamanda oğlan kardeşinin neslinden gelecek olan kızlardan biriyle bir nikâh
altında birleştirilmesi de haramdır.
3. Teyzenin de kız
kardeşinin kızıyla bir nikâh altında birleştirilmesi haram olduğu gibi, kız
kardeşinin neslinden gelecek olan kızlardan biriyle bir nikâh altında
birleştirilmesi de haramdır.
"Büyük küçük
üstüne, küçük de büyük üstüne nikâh edilemez." cümlesindeki
"büyük"ten maksat, hala ve teyzedir. Genellikle yaşça yeğenlerinden
daha büyük olduklarından veya teyzelik ve halalık makamında bulunmalarından
dolayı kendilerinden "büyük" diye bahsedilmiştir. Çünkü hala, baba
hükmünde, anne de teyze hükmündedir.[Darimî, ferâiz]
"Küçük”
kelimesiyle de halaların ve teyzelerin kız yeğenleri kasd edilmiştir. Bu
yeğenler halalarına ve teyzelerine nisbetle genellikle yaşça daha küçük
olduklarından kendilerinden "küçük" diye bahsedilmiştir. Yaşça küçük
olmadıkları düşünülse bile, teyzelerine ve halalarına nisbetle hükmen onların
evlâdı durumundadırlar.