بَاب
فِي حَقِّ
الْمَرْأَةِ
عَلَى
زَوْجِهَا
40-41. Kadının Kocası
Üzerindeki Hakları
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
أَبُو قَزَعَةَ
الْبَاهِلِيُّ
عَنْ حَكِيمِ
بْنِ مُعَاوِيَةَ
الْقُشَيْرِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ قُلْتُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ مَا
حَقُّ
زَوْجَةِ
أَحَدِنَا
عَلَيْهِ
قَالَ أَنْ تُطْعِمَهَا
إِذَا
طَعِمْتَ
وَتَكْسُوَهَا
إِذَا
اكْتَسَيْتَ
أَوْ
اكْتَسَبْتَ
وَلَا
تَضْرِبْ
الْوَجْهَ
وَلَا
تُقَبِّحْ وَلَا
تَهْجُرْ
إِلَّا فِي
الْبَيْتِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد وَلَا
تُقَبِّحْ
أَنْ تَقُولَ
قَبَّحَكِ اللَّهُ
Muaviye el-kuşeyri'den;
demiştir ki: (Nebi Sallallahu aleyhi ve Sellem’e hitaben); Ya Rasûlullah, bizim
birimizin üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?" diye sordum da, "Yediğin
zaman ona da yedirmen, elbise aldığın zaman ona da almandır. (Sakın) yüze
vurma, (onu) kötüleme evin dışında (onu) terk etme." diye cevap verdi.
"(Ebu Davud dedi
ki: "(Onu) kötüleme" (sözüyle yasaklanmak istenen senin, karına
hitaben) "Allah seni ne çirkin yaratmış" demendir.)"
İzah:
İbn Mâce, nikah; Ahmet
b. Hanbel, IV, 447; V, 3.
Muaviye el-Kuşeyri
"bizim birimiz” diyerek üçüncü şahsa delalet eden kelimelerle sorduğu
halde, Rasûl-i Ekrem'in ona; "yediğin zaman ona da yedirmen, elbise
aldığın zaman ona da almandır" buyurarak ikinci şahıs sigasıyla cevap
vermesi, kadının yeme ve giyme hakkının önemini belirtmek içindir. Aslında
kadının erkek üzerindeki hakkı sadece hadiste sayılanlardan ibaret değildir.
Fakat kadının erkek üzerindeki haklan içerisinde ön sırayı aldıkları için
bunlardan bahsedilmekle yetinilmiştir. Binaenaleyh erkeğin kızgınlıkla karısını
evden kovması haramdır.
Binaenaleyh erkek mali
gücüne göre kendisinin yiyeceğine ve giyeceğine nasıl dikkat ederse, karısının
yiyeceğine ve giyeceğinede öylece dikkat etmelidir. Ve erkek Allah'ın
emirlerini terk etmek gibi kadının dövülmesini gerektiren hatalarını bulduğu
zaman onu dövmek mecburiyetinde kaldığında yüzüne vurmamalıdır. Çünkü yüz,
insanın en şerefli organıdır. Ayrıca görme, işitme, koklama, tatma gibi duyu
organları yüzdedir, yüze vurulduğu zaman bu organların zayıflaması ya da
tamamen mahvolup gitmesi mümkündür. Bir insanın karısının çirkin olduğunu
söyleyerek onu kötülemesi her şeyden önce Allah'ın yarattığı bir vücudu veya
organı kötülemek veya beğenmemek demek olduğundan bu organların veya vücudun
yaratıcısını tenkit etmek demektir. Bu bakımdan erkeğin karısına bu mânâya
gelecek sözler söylemesi haram kılınmıştır. Kadının evin dışında terk edilmesi
demek ona duyulan kırgınlık sebebiyle onu evden kovmak demektir. Binaenaleyh
erkeğin kızgınlıkla karısını evden kovması haramdır.
Ancak evin içerisinde
bir süre onun yatağını veya odasını ayırmasında bir sakınca yoktur. Nitekim
Kur'an-ı Kerim'de "dikkafalılık, şirretlik etmelerinden korktuğunuz
kadınlara öğüt verin yataklarından ayrılın."[Nisâ 34] buyurulmuştur.