DEVAM: 2. Yanında
Mahremi Olmadan Hacceden Kadının Durumu
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
أَبُو
أَحْمَدَ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ عَنْ
نَافِعٍ
أَنَّ ابْنَ
عُمَرَ كَانَ
يُرْدِفُ
مَوْلَاةً
لَهُ يُقَالُ
لَهَا صَفِيَّةُ
تُسَافِرُ
مَعَهُ إِلَى
مَكَّةَ
Nâfi'den rivayet
edildiğine göre İbn Ömer, Safîyye ismindeki cariyesini (hayvanının) arkasına
bindirirdi. (Câriye bu şekilde) onunla beraber Mekke'ye kadar yolculuk ederdi.
AÇIKLAMA:
Musannif Ebu Davud'un
bu hadîs-i şerifi buraya koymaktan
maksadı daha önce bu bâbda geçen hadîs-i şeriflerdeki mahrem ve koca
kelimelerinin zâhiri manâlannda kullanılmadıklarını, bilâkis mahrem ve koca
hükmünde olan kimselerin de bu kelimelerin şümulü içerisine girdiklerini, bu
itibârla nasıl bir kadın kocasıyla yolculuk edebilirse, bir cariyenin de
efendisiyle sefer hükmünde olan bir yolculuğa çıkmasının caiz olduğunu ifâde
etmektedir. Bu durumda kadına nisbetle kocası nasılsa, cariyeye nisbetle
efendisi de aynı durumdadır.