بَاب
الْحَائِضِ
تَخْرُجُ
بَعْدَ
الْإِفَاضَةِ
84. Hayızlı Kadın
İfada Tavafından Sonra Mekke'yi Terk Edebilir Mi?
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
هِشَامِ بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ذَكَرَ
صَفِيَّةَ
بِنْتَ
حُيَيٍّ
فَقِيلَ
إِنَّهَا
قَدْ حَاضَتْ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَعَلَّهَا
حَابِسَتُنَا
قَالُوا يَا
رَسُولَ
اللَّهِ إِنَّهَا
قَدْ
أَفَاضَتْ
فَقَالَ
فَلَا إِذًا
Aişe (r.anhâ)'dan
rivayet olunduğuna göre, Resulullah (s.a.v.)'e Safiyye bint Huyey'in
hayızlandığı haber verilmiş. Resûlullah (s.a.v.) de: "İşte o bizi
yolumuzdan alıkoyar." buyurmuştur, Bunun üzerine ashâb-ı kiram; Ya
Resûlullah, o ifaza tavafını yapmıştı, diye cevap vermişler. Bunun üzerine
"Öyleyse (bizi yolumuzdan alıkoyacak) değildir" buyurmuştur.
İzah:
Buhârî, hac, talâk;
Müslim, hac; Tirmizî, hac; İbn Mâce, menâsik, Muvatta, hac; Ahmed b. Hanbel,
VI, 38-39, 82, 85, 99,122, 164, 185, 193, 202, 207, 213, 224, 231, 253, 431.
Bu hadise Buhârî'nin
rivayetinde "biz Peygamber (s.a.v.) ile birlikte hac yaptık. Bayramın birinci günü ifaza tavafını
yaptığımız zaman Safiyye hayızlandı. Resûl-i Ekrem de Safiyye'ye yaklaşmak
istiyordu. Bunun üzerine ben:
"Ya Resulullah, o
hayızhdır, dedim" şeklinde anlatılmaktadır.[Buhârî, hac] Rivayete göre
Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yapmış
olması Resûl-i Ekrem'in de bunu bilmesi gerekir. Çünkü ifaza tavafını
yapmadıkça bir hacı adayının eşine yaklaşması caiz olmayacağına göre, Resûl-i
Ekrem'in Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığından emin olmadıkça O'na
yaklaşma teşebbüsünde bulunması düşünülemez. Buhârî'nin bu rivayeti Resûl-i
Ekrem'in Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığı kanaatinde olduğunu gösterir.
Konumuzu teşkil eden Ebû Dâvûd hadisi ise, Resûl-i Ekrem'in o gün Hz.
Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığından habersiz olduğunu ifâde ediyor. Her ne
kadar bu iki ifade arasında bir çelişki varmış gibi görünüyorsa da aslında
böyle bir çelişki yoktur. Çünkü Resûlullah (s.a.v.)'in Hz. Safiyye'ye yaklaşmak
teşebbüsü diğer zevcelerinin kendisinden veda tavafı yapmak için izin
istemelerinden ve onlara bu hususta izin vermesinden sonra olmuş; Resûl-i Ekrem
diğer hanımlarının veda tavafı istemeleri sebebiyle Hz. Safiyye'nin de onlarla
birlikte veda tavafını yaptığım zannetmişti. Fakat Hz. Âişe, Hz. Safiyye'nin
hayızlı olduğunu söyleyince o zaman Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını da yapmamış
olduğunu zannederek "öyleyse o bizi yolumuzdan alıkoyacak" demek
suretiyle hayızlanması sebebiyle ifaza tavafını yapmayan bir kadının ifaza
tavafını yapıncaya kadar Mekke'de beklemesi gerektiğini ifâde etti. Daha sonra
Hz. Âişe'nin Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığım hatırlatması üzerine
"öyleyse yolumuza devanı edebiliriz" buyurdu. Hâdisenin aslı budur
ve bu şekilde cereyan etmiştir. Binaenaleyh bu olayı anlatan hadislerin
ifadeleri arasında herhangi bir çelişki veya aykırılık söz konusu değildir.