DEVAM: 77. Taşları
Atmak
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ
ح و حَدَّثَنَا
ابْنُ
السَّرْحِ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
مَالِكٌ عَنْ
عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ أَبِي
بَكْرِ بْنِ
مُحَمَّدِ
بْنِ عَمْرِو بْنِ
حَزْمٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
أَبِي الْبَدَّاحِ
بْنِ عَاصِمٍ
عَنْ أَبِيهِ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
رَخَّصَ
لِرِعَاءِ
الْإِبِلِ
فِي الْبَيْتُوتَةِ
يَرْمُونَ
يَوْمَ
النَّحْرِ
ثُمَّ يَرْمُونَ
الْغَدَ
وَمِنْ
بَعْدِ
الْغَدِ بِيَوْمَيْنِ
وَيَرْمُونَ
يَوْمَ
النَّفْرِ
Âsim (b. Adiy)'dan
nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.)
deve çobanlarına (teşrik gecelerinde Minâ'da) gecelemeye, (kalabalık olmadan
önce) kurban bayramının birinci günü erkenden (Akabe Cemresine) taş atmalarına
sonra ertesi günde veya daha ertesi günde iki güne ait taşları bir arada
atmalarına ve (aceleleri olmayan kimselerin de bayramın) dördüncü günü de
(cemrelere) taş atmalarına izin vermiştir.
İzah:
Tirmizî, hac; Nesâî,
menâsik; İbn Mace, menâsik; Dârimî, menâsik; Muvatta, hac; Ahmet b. Hanbel, V,
45; Beyhakî, es-Sünenu'l-kübrâ, V, 151.
Görülüyor ki Resûl-i
Ekrem Efendimiz Müzdelife gecesinde hacı adaylarının binek hayvanlarına
bakmakla görevli kimselerin, Teşrîk gecelerini diledikleri yerde geçirmelerine
izin vermiştir. 1958-1959 numaralı hadis-i şeriflerin şerhlerinde de
açıkladığımız gibi Resûl-i Ekrem Efendimiz bu izni çobanlarla birlikte özür
sahibleri için de vermiştir.
Metinde geçen
"deve çobanı" kelimesi diğer çobanlara izin olmadığını ifâde etmez.
Arabların yük hayvanlarının ekserisini deve teşkil ettiği için bu kelime
kullanılmıştır. Aslında hacılara ait yük veya binek hayvanlarını gütmekle veya
korumakla görevli bütün çobanlar bu konuda aynı hükme tabidirler.
Ayrıca Resûl-i Ekrem
sözü geçen kimselere bayramın ikinci ve üçüncü gününde atılacak olan taşların
hepsini bu iki günün birisinde atma kolaylığını da göstermiştir. Binaenaleyh
bu kimseler bayramın ikinci gününde o günün taşlarıyla birlikte üçüncü günün
taşlarını da atabilecekleri gibi dilerlerse, bayramın ikinci gününün taşlarını
ikinci günü atmayıp bayramın üçüncü gününün taşlarıyla birlikte bayramın
üçüncü gününde atabilirler, îmam Mâlik bayramın üçüncü gününde, önce ikinci
günün sonra da üçüncü günün taşlarının atılmasını tercih etmiştir.