بَاب
الْفَقِيرِ
يُهْدِي
لِلْغَنِيِّ
مِنْ
الصَّدَقَةِ
30. Fakir'in Zekat
Malından Zengine Hediye Vermesi
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
مَرْزُوقٍ
قَالَ أَخْبَرَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أُتِيَ
بِلَحْمٍ
قَالَ مَا
هَذَا
قَالُوا
شَيْءٌ
تُصُدِّقَ
بِهِ عَلَى
بَرِيرَةَ
فَقَالَ هُوَ
لَهَا
صَدَقَةٌ
وَلَنَا
هَدِيَّةٌ
Enes (r.a.)'ten rivayet
edildiğine göre, Nebi (s.a.v.)'e et getirildi. "Bu nedir?" diye
sordu. Berîre'ye -sadaka olarak verilmiş bir şey, diye cevap verdiler. Bunun
üzerine Peygamber (s.a.v.): "Bu onun için sadaka, bizim için ise
hediyedir", buyurdu.
İzah:
Buhari, zekât. hibe;
Müslim, zekât; Nesaî, zekât; Ahmed b. Hanbel, III, 117,180, VI 115, 191.
Nebi (s.a.v.) "Bu
nedir?" diye sormakla etin nereden geldiğim öğrenmek istemiştir.
Berîre, bir cariyenin
adıdır. Âişe (r.anhâ), onu azad etmek için satın almak isteyince efendileri
velâmn[278] kendilerine ait olmasını şart koşmuşlardı. Hz. Âişe etin durumunu
Peygamber (s.a.v.)'e arz edince, ona şöyle buyurdu:
“Bu onun için sadaka,
bizim için ise hediyedir" sözünde Peygamber (s.a) Berîre'ye sadaka olarak
verilen etin, artık Berîre'ye ait sayıldığım, böylece o etin vasfının
değişmesiyle kendilerine sadaka olarak değil de hediye olarak takdim edildiğini
kast etmiştir.