SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 1652 >>

DEVAM: 29. Haşimoğullarına Sadaka Vermek

 

حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ أَخْبَرَنَا أَبِي عَنْ خَالِدِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَجَدَ تَمْرَةً فَقَالَ لَوْلَا أَنِّي أَخَافُ أَنْ تَكُونَ صَدَقَةً لَأَكَلْتُهَا

 

قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَاهُ هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ هَكَذَا

 

Enes (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Nebi (s.a.v.) (yerde) bir hurma buldu da: "Zekât olmasından korkmasaydım, onu yerdim" buyurdu.

 

Ebû Dâvûd dedi ki: Hişâm bunu Katâde'den böyle rivayet etti.

 

 

İzah:

Buhari, buyu', lukata; Müslim, zekât; Ahmed b. Hanbel II, 317; III, 132, 193, 292.

 

Bu hadis, bir hurma tanesi, bir ekmek parçası veya bir üzüm tanesi gibi genellikle başkasına verilmesinde cimrilik gösterilmeyen değersiz şeyleri yerden alıp kime ait olduklarını sormadan yemenin mubah olduğuna delâlet etmektedir. Zira Peygamber (s.a.v.) o hurmayı sadaka hurması olma ihtimalinden dolayı yememiştir. Şayet sadaka olma ihtimali olmasaydı onu yiyecekti.

 

Ayrıca bu hadis farz olsun nafile olsun, sadakanın azının bile Pey­gamber (s.a.v.)'e haram kılındığına delildir.